22. Hukuk Dairesi 2016/20860 E. , 2019/18624 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2016/20860 E. , 2019/18624 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde teknik servis elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 30.08.2009 tarihinde davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Taraflar arasında dosya kapsamında mevcut 01.09.2009 tarihli ibranameye değer verilip verilmeyeceği uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda davalı işveren 01.09.2009 tarihli ibranameyi sunarak, davacının işvereni ibra ettiğini, herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece ibranamede işten ayrılma şeklinin işin sona ermesi olarak tanımlandığı, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin ibare bulunmadığı, ibraname içeriğinde yer alan ve miktar içermeyen fazla çalışma, hafta tatili resmi tatil ve yıllık izin ücretlerinin ödendiğinin işveren tarafından kanıtlanamadığı, bu hali ile ibranamenin ücretlerin ödeneceği kanısı ile işçi tarafından imzalandığı, gerçek bir ibra iradesi olmadığı gerekçesiyle geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamındaki ibraname 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde düzenlenmiş olup, ibranamenin bu Kanunun yürürlükte bulunduğu dönemdeki geçerlilik kriterlerine göre denetlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili, cevaba cevap dilekçesinde ibranamenin İş Kanununa aykırı olduğunu, çünkü hangi hak karşılığı kaç lira ödendiği ve yine toplamda kaç lira ödendiğinin belirtilmediğini, kıdem tazminatını, bayram tatili ücretini, ihbar tazminatını da içermediğini ifade etmiş, celse arasında da “davalı vekili tarafından ibraz edilen ibraname altındaki imzaya bir diyeceğimiz yoktur biz nitelik olarak ibranamenin geçersizliği konusunda beyanda bulunduk” şeklinde beyanda bulunmuştur. Ancak ibranamenin nitelik olarak geçersizliği ile kastedilen hususun ne olduğu netleştirilmediği gibi, davacı asilin beyanına başvurulmadan sonuca gidilmesi de yerinde değildir. İbraname konusunda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece davacı asil çağrılarak ibraname konusunda beyanını alınmalı, sonucuna göre ibranameye değer verilip verilmeyeceği belirlenmelidir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön