22. Hukuk Dairesi 2017/24155 E. , 2019/17645 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
BİRLEŞEN ... İŞ MAH. .../... E. ... K. SAYILI DOSYASI
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı şirkette mağaza yöneticisi olarak çalıştığını ve ödenmediğini iddia ettiği fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, prim alacakları ve birleşen dava ile de yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı şirketi vekili, davacının fazla mesai yaptıysa bunun ücretlerinin ödendiğini, haftada bir gün izin kullanıldığını, bayram ve tatil günlerinde çalışma olmadığını, ve prim uygulaması söz konusu olmadığını ve çalıştığı süre boyunca davacının tüm alacaklarını aldığını, ödenmeyen alacağı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile hafta tatili ve prim alacağı taleplerinin reddi ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu fazla mesainin hesaplanması noktasındadır.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. Fazla mesai ise, kural olarak 4857 sayılı Kanun'a göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi kanuni çalışma saatleri dışında çalışsa da çalışmasa da koşulları oluştuğunda sözkonusu ek ücrete hak kazanacaktır. 4857 sayılı Kanun'un 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Bahşiş, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde, fazla çalışma ücretlerinin zamsız kısmının sabit ücret içerisinde ödendiği kabul edildiğinden, fazla çalışmalar, saat ücretinin %150 zamlı miktarına göre değil, sadece %50 zam nispetine göre hesaplanmalıdır.
Somut olayda, davacının davalı iş yerinde mağaza müdürü olarak çalıştığı ve sabit ücretine ilave mağaza kotasının doldurulması sureti ile prim ödemesi aldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hesaplanan fazla mesai ücretinden aldığı primler mahsup edilerek sonuca gidilmiştir. Ne var ki, prim ve fazla çalışma birbirinden farklı kavramlardır. Davacının aldığı prim davacıya yapılan bir ödeme olup esas itibariyle çalışanı özendirme ve ödüllendirme amacına matuf ek ücret niteliğindedir. Fazla çalışma karşılığı yapılan ödeme ise bizatihi ücretin kendisidir. Fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın, işyeri uygulaması gereği şartlar oluştuğunda prim ödemesine hak kazanıldığı nazara alındığında, prim ödemesinin, fazla çalışma ücreti yerine geçtiğinin kabul edilerek, fazla çalışma ücretinden primlerin mahsup edilmesi isabetli değildir.
Bu itibarla, davacının dava dilekçesindeki iddiası, tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre, davacının sabit ücret ve kota doldurmak suretiyle prim aldığı, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre bu ücret sisteminde davacının fazla mesai karşılığı sabit ücret üzerinden fazla mesai alacağını almadığı kabul edilerek bu ücret üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, primlerin fazla mesai ücretinden mahsup edilerek hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Dosya içeriğine göre davacı birleşen dosyadaki dava dilekçesinde 1.000,00 TL yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş olup ıslah dilekçesi ile de bu talebini 5.437,00 TL ıslah ederek toplam talebini 6.437,00 TL' ye çıkartmasına rağmen Mahkemece yıllık izin ücretinin ıslah dilekçesi ile arttırılan kısmı yönünden sehven hüküm kurulmamış olması da ayrıca hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 30.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/24155 E. , 2019/17645 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat