22. Hukuk Dairesi 2017/21194 E. , 2019/6597 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 03.06.1999-06.03.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde bekçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı bir neden olmadan bildirimsiz olarak fesih edildiğini, davalı işveren tarafından asgari ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplaması yapılarak 830,00TL bedelli yirmi adet senet verildiğini,yedi adet senet bedelinin ödendiğini, diğerlerinin ise ödenmediğini, asgari ücret ile çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu gerçek ücretine göre yapılacak hesaplamalara göre belirlenecek bakiye kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili;davacının asgari ücret ile çalıştığını iş akdinin karşılıklı anlaşma ile sona erdirildiğini, 04.03.2014 tarihinde anlaşarak ibraname tutanağı tanzim edildiğini, alacaklarını karşılıklı belirlediklerini 16.600,00 TL olan tazminat alacağının kısmen nakit, kısmen ise senetler halinde ödendiğini, davacının taleplerinin haksız olduğunu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacı ,davalı işveren tarafça kıdem tazminatı alacağına istinaden her biri 830,00TL bedelli yirmi adet senet verildiğini,yedi adet senet bedelinin ödendiğini, diğerlerinin ise ödenmediğini iddia etmiştir.
Davalı ise karşılıklı anlaşma neticesinde davacıya 16.600,00 TL olan tazminat alacağının kısmen nakit, kısmen ise senetler halinde ödendiğini savunmuştur.
Hükme esas alınan rapor tanzim edildiğinde dosyaya ödemelere dair dekont, makbuz vs. sunulmamıştır. Mevcut delil durumuna göre yapılan değerlendirme neticesinde; davacı tarafından ödendiği kabul edilen 7 adet x 830,00TL.senet bedeli tutarı 5.810,00TL'den, 1.195,49 TL brüt/941,31-TL net fazla mesai ücreti düşülerek( 5.810,00-941,31=4.868,69TL). Kalan 4.868,69 TL kıdem tazminatı alacağından mahsup edilmek suretiyle bakiye 16.392,55TL net kıdem tazminatı alacağı bulunduğu hesap edilmiştir.
Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h maddesinde, “davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır. Ödenmiş alacak hakkında davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Bu halde, 6100 sayılı Kanun’un 115. maddesi gereğince, dava şartının varlığı ya da yokluğunun incelenmesi, doğrudan mahkemeye verilmiş ödevlerden olması karşısında, önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının var olup olmadığını kendiliğinden gözetilmesinde bir usuli engel bulunmamaktadır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.02.2016 Tarih, 2014/22-735 Esas,2016/166 Karar)
Davalı tarafça temyiz itirazı ekinde dosyaya banka dekontları ile elden ödenen tutarlara ilişkin makbuzlar sunulduğundan, söz konusu belgeler değerlendirilerek bakiye kıdem tazminatı alacağı tutarının yeniden tespit edilmesi ve neticede belirlenen alacak bakımından da davacının elinde kalan senetler gözetilerek, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile hüküm kurulması gerekmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/21194 E. , 2019/6597 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat