22. Hukuk Dairesi 2017/20562 E. , 2019/5562 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2017/20562 E. , 2019/5562 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin ... ... Hastanesi ... Uygulama Merkezinde hemşire olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, ilave tediye ve ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Bakanlık vekili, davanın husumet ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının fazla çalışma alacağı tanık beyanlarına göre, 08:00-18:00 saatleri arasında bir hafta 9 saat fazla çalıştığı, 18:00- 08:00 saatleri arasında 1 hafta haftalık 27 saat fazla çalıştığı ve haftalık ortalama 18 saat fazla çalıştığı kabul edilerek hesaplanmış ise ise de, bu hesaplama dosya kapsamına uygun değildir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının haftanın 6 günü 08:30-18:00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece, davacının talebi aşılarak, davalı ile arasında husumet bulunan davacı tanıklarına göre haftalık 18 saat fazla mesai alacağı yapılması hatalı olmuştur. Davacı gibi hemşire olan işçinin, Dairemizin incelemesinden geçen 27.04.2017 tarih 2017/4768 esas, 2017/9683 karar sayılı kararında da, yerel mahkeme tarafından haftalık 6 saat fazla mesai alacağının kabulü yönündeki karar onanmıştır. Bu durumda, gerek davacı tanıklarının davalı ile arasında husumet bulunması gerekse davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi gerekse de Dairemizin incelemesinden geçen emsal dosyaya göre, davacının fazla çalışma alacağının haftalık 6 saat üzerinden yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, 11/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön