22. Hukuk Dairesi 2020/1826 E. , 2020/5779 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2020/1826 E. , 2020/5779 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının temyiz etmemesi sebebiyle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakların gözetilip gözetilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda 'usuli kazanılmış hak' kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Somut olayda; Mahkemece verilen 13/12/2017 tarihli hüküm, davalının temyizi üzerine Dairemizce incelenerek, davacının aylık ücretinin belirlenmesi ve kıdem süresi yönünden bozulmuş, bozmaya uyan Mahkemece aldırılan bilirkişi ek raporunda ilave tediye alacağı brüt 15.872,05 TL olarak hesaplanmıştır. Ancak bozma öncesi brüt 14.262,50 TL olarak hesaplanıp hüküm altına alınan ilave tediye alacağı, bozma sonrası brüt 15.872,05 TL olarak hesaplanıp bu tutar üzerinden hüküm altına alınmıştır. Bozma öncesi kararı davacı temyiz etmediğinden, bozma ilamına uyulmakla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin ilave tediye alacağı yönünden bozmadan önce hüküm altına alınan tutardan daha fazlasına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasında çözümlenmesi gereken bir diğer uyuşmazlık davacının kıdem süresinin belirlenmesi noktasındadır.
Somut olayda; bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, davacının kıdem süresi yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında yer alan işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki toplam sürenin esas alındığı belirtilmiştir. Ancak, dosyada mevcut hizmet döküm cetvelinde 24.07.1997-24.07.1999 tarihleri ile 25.06.2000-25.06.2002 tarihleri arasında “Analık Borç.” kaydının bulunduğu görülmekte olup bu dönemin bir kısmının da kıdem süresi hesabına dahil edildiği anlaşılmaktadır. Belirtilen sürenin kıdem süresine eklenmemesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön