Taşınmaz lardan biri üzerinde ki haczin fekki tahsil harci


İcra ve İflas Harçları, Cezaevi Yapı Harcı, Yargı Harçları, KDV ve Damga Vergisi Uygulamaları
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2013/23770
Karar No : 2013/34339
Tarih : 01.11.2013

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, alacaklı vekili, borçluya ait hacizli taşınmazlardan sadece birine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce, ancak tahsil harcının yarısı ile başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcı ödenmesi halinde haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Alacaklı vekili, müvekkili bankanın 4603 Sayılı Kanunun geçici 4. Maddesi, 4842 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesi ve 5230 Sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince Harçlar Kanununu uyarınca ödenmesi gereken harçlardan muaf olduklarını ileri sürerek anılan icra müdürlüğü işleminin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; Mahkemece, bankaların Harçlar Kanununun 123/son fıkrasında yer alan yargı harçlarından istisna tutulma keyfiyeti dar tutulmuş ve bu kapsamda icra takiplerinde ödenmesi gereken yargı harçlarının girmediği gerekçe gösterilerek şikayetin reddine karar verilmiştir.

4603 sayılı Yasa ile Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin (bankalar) çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine göre çalışmalarını ve özelleştirmeye hazırlanmalarını sağlayacak şekilde yeniden yapılanmaya tabi tutulmuştur.

5230 Sayılı Yasanın 11. maddesinde 4603 Sayılı Kanuna tabi bankalarca yeniden yapılandırma sürecinde açılmış veya açılacak dava ve takipler sonuçlandırılıncaya kadar 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 2, 23 ve 29. maddeleriyle 2548 Sayılı Cezaevleri ile Mahkeme Binaları İnşaası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1. maddesi hükmü uygulanmaz. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz. Bankaların mahkeme ilamını alması ve tebliğe çıkarması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş olması şartı aranmaz, hükmü yer almaktadır.

Görüldüğü üzere, sözü geçen yasa maddesinde öngörülen muafiyet, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamaz ise de; aynı kanunun 23. maddesindeki vazgeçme harcından ve bu arada başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harçlarından muafiyeti içerdiği açıktır.

Öte yandan, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır düzenlemesine yer verilmiştir.

İcra takip dosyasındaki bütün hacizlerin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur.

Somut olayda, takip borçlularından M. A. T.'e ait taşınmazlar ile diğer borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarının haczedildiği, haczin kaldırılması talep edilen taşınmaz dışında kalan hacizlerin devam ettiği görülmektedir. Alacaklı vekilinin hacizli taşınmazlardan yalnızca birine ilişkin haczin kaldırılması talebinde bulunması, başka bir ifade ile bu borçlunun diğer taşınmazları ile takibin diğer borçlusu Y. E. yönünden uygulanan menkul ve gayrimenkul hacizleri devam ettiği sürece alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmaz. Bu durumda, alacaklı tarafından 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde hüküm altına alınan vazgeçme harcı adı altında tahsil harcının yarısının tahsil ve ödemesini gerektirecek bir eylem ve işlemi de bulunmamakladır.

O halde, Mahkemece şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi yerine somut olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, karar verildi. 01.11.2013
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Harç & Vergi Uygulamaları” sayfasına dön