Ödeme Emrinin Tebliğinden Sonra ihtiyati Haczin Kesinleşmesinden Önce Harç Oranı


İcra ve İflas Harçları, Cezaevi Yapı Harcı, Yargı Harçları, KDV ve Damga Vergisi Uygulamaları
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

12. Hukuk Dairesi 2016/14661 E. , 2017/6831 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan takipte; borçlu vekilinin, ihtiyati hacizle başlayan takiplerde tahsil harcının tahakkuk ettirilebilmesi için ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi gerektiğini, ihtiyati hacizden sonra alacaklının süresi içerisinde icra takibine girişmiş olmasına rağmen takip kesinleşmeden borç ödenecek olursa, bu konuda yasal bir düzenleme olmadığından herhangi bir tahsilharcının alınamayacağını, dolayısıyla alacaklının bu dönemdeki “haricentahsil ve vazgeçme beyanı” nedeniyletahsil harcı alınmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, % 4,55 oranında alınan harcın iadesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İcra takiplerinde, takip çıkış miktarı üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin B/I- 3. fıkrasına ve takip safhasına göre tahsil harcı alınır. Ancak bu tahsil harcının doğabilmesi için takibin o safhasının yerine getirilmesi gerekir (Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi).

Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması, fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve aynı dönemde icra takibinden vazgeçilmesi halinde tahsil harcı almak mümkün değildir (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi).
492 Sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3. maddesindeki tahsilharcının, ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür (12. HD 10.03.2003 T 1505 - 4760 Sayılı ilamı).

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 264. maddesinin son fıkrasında; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre; genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecektir.

Somut olayda; alacaklı tarafından, ... 49. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24.03.2014 tarih ve 2014/129 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının 01.04.2014 tarihinde infazının istendiği, 02.04.2014 tarihinde genel haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 04.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal süre içerisindeki itirazı üzerine icra müdürlüğünce 07/04/2014 tarihinde takibin durmasına karar verildiği, (itirazın kesin olarak kaldırılmasına ya da iptaline karar verildiğine ilişkin herhangi bir mahkeme kararının icra dosyası içerisinde olmadığı) dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde 09/06/2015 tarihinde alacaklı vekilince haricentahsil ve vazgeçme beyanında bulunulduğu, bu beyan doğrultusunda borçlu tarafından 10/06/2015 tarihinde % 4,55 oranında harç yatırıldığı görülmektedir.

492 Sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3-a maddesine göre; ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa, ödenen paralardan % 4,55tahsil harcı alınmaktadır.
Diğer taraftan 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara aittahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsilharcı tam olarak alınır" hükmüne yer verilmiştir.

Bu durumda, ödeme emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu dikkate alınarak, borçludan (492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda) takip safhasına göre,tahsil harcının yarısının (% 2,27 oranında) tahsili gerekirken, %4,55 oranında tahsil harcı alınması usul ve yasaya aykırıdır.

O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Harç & Vergi Uygulamaları” sayfasına dön