Yoksulluk Nafakası Kararı


Nişanlanma, Evlenme, Ayrılık ve Boşanma davalar, Velayet, Vesayet, Nafaka ve Tazminat davası, Mal Rejimleri, Ad Soyad Tashihi davaları, Yaş Tashihi davası, Hak ve Fiil Ehliyeti, Yasal Mirasçılar ve Miras Payları, Reddi Miras ve Reddin İptali davaları
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO : 2013/3-2334
KARAR NO : 2015/871

Y A R G I T A Y İ L A M I

Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakası” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. Aile Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.06.2012 gün ve 2010/1321 E. 2012/884 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14.02.2013 gün ve 2013/332 E. 2013/2286 K. sayılı ilamı ile,

(...Davada, tarafların 2003 yılında boşandıkları ve davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu miktarın yetersiz kaldığı belirtilerek, 1000 TL'ye çıkartılması istenilmiştir.

Davalı vekili cevabında; davacının sigortasız çalıştığını, müşterek çocukların da çalıştığını, kendisinin yeniden evlendiğini, rahatsızlığı nedeniyle çalışamadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; yoksulluk nafakasının 500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, somut olayda; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranları nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.

Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmak suretiyle hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 25.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Kişiler & Aile Hukuku” sayfasına dön