1. Hukuk Dairesi 2015/13791 E. , 2018/11470 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada
Davacı, mirasbırakanı ...’ın, ... sayılı parseldeki 3 nolu bağımsız bölümünü muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini, mirasbırakanın işlem tarihinde ileri derecede bunama ve unutkanlık halinde olduğunu, ayrıca kandırılmış olabileceğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, yargılama devam ederken kendisine ait saklı paya yönelik mirasbırakanın tasarrufunun iptalini isteyerek talebini tenkise dönüştürmüştür.
Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar 16. Hukuk Dairesince “....Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle uzman bilirkişi marifetiyle sabit tenkis oranı belirlenmeli, bu oran dikkate alınmak suretiyle çekişmeli taşınmazın bölünüp bölünmeyeceği konusunda ilgili makamlardan bilgi alınmalı, bölünmesi mümkün ise taraflar adına tesciline karar verilmeli, bölünmesi mümkün değilse davalı tarafa TMK'nun 564. maddesi gereğince tercih hakkı hatırlatılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, ihlal edilen saklı payın değeri dikkate alınmak suretiyle davacı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin ve davalı vekilinin 24.03.2011 günlü duruşmadaki beyanının tarafından imzalanmaması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağının gözardı edilmiş olması da isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının tescil isteğinin reddine, davacının saklı payının ihlal edildiği gerekçesiyle tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, eldeki dava tapu iptal ve tescil isteği ile açılmış olup yargılama sırasında ıslah suretiyle dava tenkis isteğine hasredilmiştir. Bu nedenle iptal-tescil talebi yönünden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak tenkis isteğinin kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, hüküm altına alınan tenkis bedeline tercih tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 3. bendindeki “01.11.2004” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine ''05.05.2015'' ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2015/13791 E. , 2018/11470 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat