1. Hukuk Dairesi 2018/5150 E. , 2020/5210 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

1. Hukuk Dairesi 2018/5150 E. , 2020/5210 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS


Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda ilk derece mahkemesince tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın reddine, tenkis talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, dava konusu bir parça taşınmaz yönünden ıslah yolu ile tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakan babası ...'in 1 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümünü kızı olan davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, yine mirasbırakan adına kayıtlı olduğu bilinen 11 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün ise, mirasbırakan tarafından satın alınmış olmasına rağmen davalı adına tescil edildiğini, davalının taşınmazları alım gücü bulunmadığını, her iki taşınmaz üzerinde mirasbırakan lehine intifa hakkı tesis edildiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmış, aşamada davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile 11 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölüm mirasbırakan adına kayıtlı olmayıp doğrudan davalı adına tescil edildiğinden, dava dilekçesinin sonuç kısmının ıslah edildiğini bildirerek, öncelikle miras payı oranında tapu iptal tescile olmazsa tenkis hükümleri uygulanmak suretiyle saklı payın tespiti ile bu pay bakımından iptal tescile, mümkün olmadığı takdirde ise saklı paya ilişkin bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, mirasbırakan babasına baktığını ve bütün ihtiyaçları ile ilgilendiğini, babasının minnet duygusu ile 1 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümü kendisine devrettiğini, dava konusu diğer bağımsız bölümü ise dava dışı annesinin taşınmazını satması suretiyle verdiği para ile bedeli karşılığında satın aldığını, bu taşınmazın alımı sırasında mirasbırakanın katkısı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının mal kaçırma olmadığı, minnet duygusu ile temlik yaptığı gerekçesiyle tapu iptali tescil talebi bakımından davanın reddine usulüne uygun açılmış bir dava ve ıslah talebi bulunmadığından tenkis talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden 1940 doğumlu mirasbırakan ...'in 11.02.2015 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davacı oğlu ve davalı kızı ile dava dışı eşi ...'nın kaldıkları, mirasbırakan ...'in çekişme konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümünü 17.11.2005 tarihinde davalı kızı ...'ya satış suretiyle temlik ettiği, dava konusu diğer taşınmaz olan 11 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün ise dava dışı üçüncü kişiden 15.09.2008 tarihinde davalı ... tarafından satış suretiyle temliken devralındığı anlaşılmaktadır. Uygulamada ve öğretide 'muris muvazaası' olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Somut olayda, dava konusu 2 numaralı bağımsız bölüm yönünden davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Bedeli ödenerek 'gizli bağış' şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782 21.9.1994 tarih 248/538 21.12.1994 tarih 667/856 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği hususunda kuşku yoktur.Hemen belirtmek gerekir ki dava tapu iptal ve tescil istekli olarak açılmış, aşamada davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile, dava dilekçesinin sonuç kısmının ıslah edildiği bildirilerek, 2 numaralı bağımsız bölüm yönünden talep öncelikle miras payı oranında tapu iptali tescil, olmazsa tenkis davasına dönüştürülmüş olup, tapu iptali ve tescil talebi, daha geniş kapsamlı olduğu için ıslaha gerek kalmaksızın tenkise dönüştürülmesi mümkündür.
Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir (TMK m.564). Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.Ne var ki, mahkemece tenkis isteği bakımından herhangi bir inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi hatalıdır.Hal böyle olunca dava konusu 2 numaralı bağımsız bölüm yönünden geçerli bir tenkis isteği bulunduğu gözetilerek, taraf tanıklarının yeniden çağrılarak yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ayrıntılı olarak dinlenilmesi, toplanan ve toplanacak tüm deliller yeniden değerlendirilerek, iptal-tescil isteği yönünden mirasbırakanın gerçek iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması, tenkis isteği bakımından da gizli bağış iddiası araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
























Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön