1. Hukuk Dairesi 2017/4870 E. , 2020/1723 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince kabul edilerek hükmün ortadan kaldırılmasına, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle dava konusu 5 no’lu bağımsız bölüm yönünden iptal-tescil isteğinin kabulüne, diğer dava konusu 15 ve 16 sayılı parseller yönünden iptal-tescil isteğinin dinlenemeyeceği, tenkis isteği de bulunmadığından anılan taşınmazlar yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.03.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, kök mirasbırakanları ...'ın maliki olduğu dava konusu 13371 ada 20 sayılı parseldeki 5 no’lu bağımsız bölümü mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıların murisi olan, oğlu Şenol Ayhan Baydar'a satış göstererek temlik ettiğini, dava konusu 66 ada 15 ve 16 sayılı parsellerin ise S.S. Tek Bahçeli Kaloriferli Evler Yapı Kooperatif üyeliğinin bedeli muris Mustafa tarafından ödenerek oğlu Şenol Ayhan Baydar'ın kooperatif üyesi olmasını sağladığını, ferdileşme sonucu 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların davalıların murisi Şenol adına tescil edildiğini, bu işlemin de mal kaçırma amacı taşıdığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescilini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakanın geriye taşınmazlar bıraktığını, taraflar arasında yapılan taksim ile bir kısım taşınmazların bedelsiz olarak davacılara devredildiğini, miras paylarını aldıklarını, murisin mal kaçırma amacı bulunmadığını, ayrıca küçük yaştan itibaren çalışma hayatında olan mirasbırakanları Şenol’un dava konusu taşınmazı alım gücü bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince kabul edilerek hükmün ortadan kaldırılmasına, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle dava konusu 5 no’lu bağımsız bölüm yönünden iptal-tescil isteğinin kabulüne, diğer dava konusu 15 ve 16 sayılı parseller yönünden iptal-tescil isteğinin dinlenemeyeceği, tenkis isteği de bulunmadığından anılan taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
12.01.1940 doğumlu mirasbırakan ...’ın 30.04.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızı ... ile 07.02.2013 tarihinde ölen oğlu ....’ın eşi davalı ... ve onların çocukları davalılar ... ve Emir Baydar’ı bıraktığı, dava konusu 13371 ada 20 sayılı parseldeki 5 no’lu bağımsız bölümün tamamı mirasbırakan ... adına kayıtlı iken, mirasbırakanın taşınmazın tamamını 23.10.1991 tarih ve 7219 yevmiye no’lu işlem ile davalıların murisi Şenol Ayhan Baydar’a satış suretiyle devrettiği, diğer dava konusu 66 ada 15 ( 405 m2’lik arsa ) ve 16 ( 345 m2’lik arsa ) parsel sayılı taşınmazları ise davalıların murisi ...’ın dava dışı S.S. Tek Bahçeli Kaloriferli Evler Yapı Kooperatifinden 25.04.2001 ve 09.06.2004 tarihlerinde ferdileşme işlemi ile edindiği, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakan tarafından yapılan bir temlik bulunmadığı kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, edinme şekli gözetildiğinde 66 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ileri sürülen iddianın gizli bağış niteliğinde olduğu, gizli bağış iddiası yönünden 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İBK’nın uygulanma olanağının bulunmadığı, eldeki davada tenkis isteğinin de olmadığı gözetilerek anılan taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince
Uygulamada ve öğretide 'muris muvazaası' olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince mirasbırakan ... ölümü ile geriye taşınmazlar bırakmıştır. Bu taşınmazların nitelik ve nicelik yönünden incelenmesi gerekmektedir. Celp edilen tapu kayıtları ile veraset ve intikal beyannamesi incelendiğinde, mirasbırakanın 34748 ada 40 sayılı parseldeki 9 no’lu ( mesken ), 13371 ada 20 sayılı parseldeki 14 no’lu ( mesken ) ve 7947 ada 33 sayılı parseldeki 56 no’lu ( dükkan ) bağımsız bölümleri, 105 ada 6 ( 1.150 m2’lik arsa ) ve 119418 ada 17 ( 345 m2’lik dubleks konut ) sayılı parselleri, 9490 ada 2 sayılı parseldeki benzinliğin ¼ payını, 782 ada 20 sayılı parseldeki 7 no’lu mesken ve 536 ada 3 sayılı parseldeki bağı tüm mirasçılarına bıraktığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar mirasbırakanın geriye malvarlığı bırakması tek başına mal kaçırma iradesi olmadığını göstermese de, davacı kızından mal kaçırmak isteyen bir kişinin hiç mal bırakmama ya da malvarlığına oranla daha az miktarda bir mal bırakma eğilimi ile hareket edeceği hayatın olağan akışının gereğidir. Ne var ki, mirasbırakan ... tüm mirasçılarına azımsanmayacak miktarda mal varlığı bırakmıştır.
Mirasbırakan Mustafa’nın davacı kızı Nurhan’dan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedeninin olduğu ispatlanmalıdır. Ancak dosya kapsamındaki delillerden mirasbırakanın davacı kızından mal kaçırmasını gerektirecek herhangi bir neden tespit edilemediği gibi mirasbırakanın temlik tarihinde davalı oğlu ...’ı üstün tutmasını gerektiren somut bir olgu da ortaya konulamamıştır.
Dinlenen tanık beyanlarına göre, mirasbırakanın davacı kızına da sağlığında bir kısım yerler vermek istediği, ancak davacının boşandığı eşi ...’ın yaşam şekli ve piyasaya olan borçları nedeniyle bu devri yapmaktan çekindiği anlaşılmıştır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nin 190. ve 4721 sayılı TMK’nin 6. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Davacı taraf, temlikin muvazaa ile illetli olduğunu kanıtlamalıdır.
Ne var ki, yukarıda yer verilen olgular, toplanan deliller, tanık ifadeleri ve özellikle mirasbırakanın geriye azımsanmayacak miktarda taşınmaz bıraktığı birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini davacı tarafın kanıtladığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, dava konusu 5 no’lu bağımsız bölüm yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalılar vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2017/4870 E. , 2020/1723 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat