3. Hukuk Dairesi 2017/15445 E. , 2019/2466 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/15445 E. , 2019/2466 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; kaçak elektrik kullanımı iddiasıyla aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2010/9596 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kaçak kullanımının söz konusu olmadığını, sulama tesisi kurmaya karar vererek davalıya abonelik başvurusunda bulunduğunu, tutanak tarihi olan 27/04/2010 tarihinde elektrik enerjisinin fiilen kullanımının mümkün olmadığı bir dönem olduğunu belirterek, kaçak elektrik tutanağına dayanan icra dosyasında talep edilen toplam 15.664,19 TL'den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının abonesiz olarak tarımsal sulama kuyusu kullandığının tespit edildiğini, hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği doğrultusunda toplam 15.664,19 TL kaçak borcu tahakkuk edildiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı borçlunun ... 1. İcra Dairesi'nin 2010/9596 esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibinde davalı alacaklı kuruma 2.180,70 TL asıl alacak, 409,40 TL işlemiş faiz (gecikme cezası) ve 183,14 TL KDV olmak üzere toplam 2.773,24 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeni ile davacı aleyhinde tahakkuk ettirilen bedelden davacının borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkeme kararlarında hangi hususların belirtilmesi gerektiği, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388.maddesi ile 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre karar (hüküm), tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları,
çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak, hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır.
Dava konusu ... 1. İcra Müdürlüğünün 2010/9596 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 14.463,65 TL asıl alacak, 1.017,40 TL gecikme cezası, 183,14 TL KDV olmak üzere toplam 15.664,19 TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında alınan 30.10.2012 tarihli bilirkişi raporunda; kaçak kullanımdan dolayı asıl alacak bedelinin 14.463,65 TL, işlemiş yasal faizin 716,00 TL olduğu tespiti yapılmış olup, mahkemece bu dosya kapsamında alınan başkaca rapor bulunmamaktadır. Hükümde ise asıl alacak, işlemiş faiz ve kdv toplamı 2.773,24 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, ancak bu sonuca ne şekilde ulaşıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmamış olup, hüküm dosya içeriği ile çelişkilidir.
O halde mahkemece verilen karar, yasanın aradığı anlamda bir gerekçe içermemekle, yukarıda da açıklandığı üzere ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen karar bu doğrultuda usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön