4. Hukuk Dairesi 2016/16227 E. , 2019/825 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

4. Hukuk Dairesi 2016/16227 E. , 2019/825 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Grup İn. Mad. Nak. ve Tic. AŞ ve ... Madencilik Turizm İnş. Nak. San. ve Tic. AŞ aleyhine 21/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen 21/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirketlerin bünyesinde, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu inşaat çalışmaları sırasında dinamit ve diğer patlayıcı maddeler kullanılması nedeniyle evinin muhtelif yerlerinde hasar meydana geldiğini belirterek taşınmazında meydana gelen zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar ise iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, demiryolu inşaatı çalışmaları esnasında dinamit ve diğer patlayıcı maddeler kullanıldığı, dava konusu binada davalı şirketler tarafından usulsüz ve kotrolsüz dinamit patlatılması sonucu hasarın oluştuğu gerekçesi ile istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ... Grup İnşaat ve Nakliyat Madencilik San. Tic. AŞ'nin karar başlığında ünvanı eksik yazılmış ve yine davacı Necla Karadaş'ın adına karar başlığında yer verilmemiştir.
6100 sayılı HMK 297/1-b maddesi uyarınca hükümde 'tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri' yazılmalıdır. Şu durumda, mahkemece, yukarıda anılan bu düzenlemeye aykırı olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
2-Dosyasının incelenmesinde dava konusunun ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın giderilmesi istemine ilişkin olduğu, davaya dayanak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/32 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda, evin taş duvarlarla örülmüş yığma bina olduğu, binanın belirli bölümlerinde duvarlar arasında ayrılmaların meydana geldiği ve yapının bazı
duvarlarında ise bombe (yana kayma) meydana geldiği, yapının onarım şeklinin, ayrılan duvarların sökülüp yeniden örülerek yapılması ve bombe olan duvarlarında aynı şekilde sökülüp yeniden yapılması şeklinde olacağı, ayrıca ahır tavanının ahşap çatı olduğu ve çatıda da hasar meydana geldiği için desteklenmesi gerektiği, yana kayan ahır duvarlarının da sökülüp yeniden yapılması gerektiği belirtilerek evin aşınma payının % 70 ve ahırların ise % 90 olarak tespit edildiği, yapının onarım bedelinin hesaplandığı, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda ise tespit raporunda yer alan belirleme ve tespitlerin aynen benimsenerek rapora esas alındığı, evin aşınma payının % 60 ahırların aşınma payının ise % 80 oranında kabul edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu haliyle dosya arasında bulunan değişik iş dosyası kapsamında alınan rapor ile mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporu arasında çelişki meydana geldiği, raporlarda onarım bedelinin hesaplanmasında esas alınan dayanak birim fiyatlarının belirtilmediği, aşınma payının farklı hesaplandığı, hükme esas alınan inşaat bilirkişisi raporunun, zarar kalemlerinin belirlenmesi noktasında tespit raporunu tekrarlamaktan öte gitmediği, aşınma paylarının ve birim fiyatlarının farklı esas alınmasının gerekçesinin ve çelişkisinin açıklığa kavuşturulmadığı, bu haliyle eksik inceleme sonucu hazırlanan inşaat bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, mahkemece mahallinde yeniden keşif heyeti ile inceleme yapılarak yapılan tespit ile alınan raporlar arasında uyumun denetlenebilmesi için yapılan gözlemin keşif tutanağına geçirilmesi, raporun hazırlanmasında esas alınan birim fiyatların dayanağının raporda açıklanması, tespit raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Dosya kapsamından ve alınan bilirkişi raporlarından dava konusu yapının mühendislik ve fenni kurallara uygun yapılıp yapılmadığı ve bu durumun zararın artmasına neden olup olmadığı hususu bilirkişi raporunda incelenmemiştir. Şu halde, davaya konu binanın niteliğinin zarararın artmasında etken olup olmadığı hususu araştırılarak müterafik kusurun varlığının tespiti halinde 6098 sayılı TBK'nın 52. maddesi (818 sayılı BK'nın 44. maddesi) nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
4- Davacı, dava dilekçesinde 28.091,23 TL'nin davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
HMK’nın 26. (HUMK’un 74.) maddesi uyarınca hâkim, tarafların talep ve sonuçlarıyla bağlıdır ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacının talebi olmadığı halde, müşterek ve müteselsil sorumluluğa karar verilmesi doğru değildir. Davacının istemi gözetilerek değerlendirme yapılmalı ve hüküm kurulmalıdır. Mahkeme kararının açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1-2-3 ve 4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön