7. Hukuk Dairesi 2016/26587 E. , 2016/21472 K

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/26587 E. , 2016/21472 K.

'İçtihat Metni'

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı... vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 20.12.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı... vekili Av.... ve davacı ... vekili Av..... Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin taksirle işyerinde yangına sebebiyet verdiği gerekçesi ile feshedildiğini, ancak bu yangın nedeni ile yargılandığı davada berat ettiğini, feshin haksız olduğunu, fazla mesai yaptığını, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerinin tamamını kullanmadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin yangına sebebiyet vermesinden dolayı feshedildiğini, Sulh Ceza Mahkemesindeki davada kamera görüntülerinin saat 12.32’da sonlandığı, ikinci görüntülerin 13.10’dan itibaren başladığı gerekçesi ile berat kararı verildiğini, eksik kalan zamana ait görüntülerin sunulduğunu, bu nedenle ceza mahkemesi kararının temyiz edildiğini, fazla mesai iddiasının yerinde olmadığını, yıllık izinlerini kullandığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi Hatice Balkaya tarafından düzenlenen kamera kayıtlarının çözümüne ilişkin raporda kimlik tespitinin yer almadığı gibi kaç nolu eve girilip çıkıldığının tespitinin yapılamadığı, yangın çıkan kümeste davacı ile diğer işçi Ayşe Başak’ın görevli olduğu ve genel olarak yumurta odalarında işçilerin ısınmak için kartonları yaktıkları sonucuna varılmasına rağmen kesin delil bulunmadığı, iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla mesai yapıp milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, kullanmadığı yıllık izin ücretinin bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin feshi ihtilaflıdır.
Dosya içeriğindeki delillerden olay günü olan 19.01.2013 günü yangın çıkan 210 numaralı kümeste davacı ve kardeşi Ayşe Başak’ın görevli olduğu ve yumurtaları topladığı uyuşmazlık dışıdır. Yine işçilerin serin tutulan ısıtması olmayan yumurta odalarında zaman zaman işveren yetkililerinin uyarılarına rağmen ısınmak için viyol tabir edilen yumurta kartonlarını yaktıkları anlaşılmakta olup bu husus esasen mahkemenin de kabulündedir. Davacı yargılandığı Orhaneli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/112 Esas sayılı davasında mahkumiyete yeter delil bulunmadığı gerekçesi ile berat etmiş ve bu karar Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2014/37450 Esas 2015/18508 Karar sayılı 08.06.2015 tarihli kararı ile onanmış ise de, delil yetersizliğine dayanan berat kararının hukuk hakimini bağlamayacağı açıktır. Öte yandan ceza mahkemesinin berat kararını dayandığı eksik kamera görüntülerini davalı vekili iki CD halinde mahkemeye sunmuş hatta mahkemece bunların çözümü yaptırılmış, bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi Hatice Balkaya tarafından hazırlanan 25.11.2014 tarihli raporda görüntülerin uzak çekim olması nedeni ile kimlik tespitinin yapılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. Davalı vekili bu rapora karşı verdiği dilekçelerinde kimlik tespitinin yapılması için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiği halde, mahkemece bu talep karşılanmamıştır. Bu itibarla, bilişim teknolojileri konusunda uzman bilirkişiden CD’lere aktarılan kamera görüntülerinde görünen kişilerin kimlik tespitinin mümkün olup olmadığı ve olay akışı konusunda rapor alınarak dosya içindeki diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek çıkacak sonuca göre feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
Kabul şekli bakımından da, davacı vekili ihbar tazminatının en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep ettiğinden ihbar tazminatına yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi gerekirken, doğrudan yasal faize karar verilmesi doğru olmamıştır.
3- Davacı vekili, davacının milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia ederek alacağın tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacı tanık beyanlarına göre davacının tüm milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabulüne göre hesaplanan milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti hüküm altına alınmış ise de, davacı ile birlikte çalışan ve çalışma koşullarının aynı olduğunu açtığı Bursa 4. İş Mahkemesi’nin 2014/281 Esas sayılı davasının 09.02.2016 tarihli duruşmasında beyan eden ve Dairemizce aynı gün 2016/26535 Esas numarası üzerinden temyiz incelemesi yapılan davada Ayşe Başak’ın dönüşümlü çalışma nedeni ile milli bayram ve genel tatil günlerinin yarısında çalıştığı kabul edilerek alacak hüküm altına alınmıştır. Bu kabul davacı tarafça temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Hal böyle olunca, çalışma koşulları aynı olduğundan bu davada da, davacının milli bayram ve genel tatil günlerinin yarısında çalıştığı kabul edilerek hesaplanacak alacak hüküm altına alınmalıdır. Nitekim mahkeme isabetli bir biçimde fazla mesai açısından çalışma koşullarının aynı olduğu tespiti doğrultusunda karar vermiştir.
4-Davacı vekili yıllık izin ücretinin en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep ettiğinden yıllık izin ücretine yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi gerekirken, doğrudan yasal faize karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 20.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön