7. Hukuk Dairesi 2016/2257 E. , 2016/10594 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

7. Hukuk Dairesi 2016/2257 E. , 2016/10594 K.

'İçtihat Metni'


Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalı kurumda 24/01/2000 tarihinde işe başladığını, iş akdinin işe devamsızlığı sebep gösterilerek 24/08/2015 tarihinde feshedildiğini, bu fesih bildiriminin 07/09/2015 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin raporlarını sunmasına rağmen işbaşı yaptırılmadığını, 21/08/2015 tarihli .... Diş Sağlığı Hekimlerinden alınan rapor ile .... A.Ş Başhekimliğinden verilen 24/08/2015 başlangıç tarihli raporları işyerine faksladığını, ancak faksların işlem görmediğini, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının daha önce işe devamı konusunda birçok kez uyarılmasına ve yevmiye cezasına çarptırılmasına rağmen devamsızlıklarına devam ettiğini, raporları işyerine gönderdiği hususunun gerçek dışı olup davacının kafasına göre rapor aldığını, işverene bildirmediğini, birçok kez yeniden işe dönüşü yapıldığını iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde uzun süredir işçi olarak çalıştığı, ancak bu süre zarfında sürekli istirahat raporu aldığı, hatta bu hususta kurum tarafından da uyarıldığı, devamsızlık nedeniyle pek çok kez yevmiye cezası verildiğinin de sicil dosyasından anlaşıldığı, son olarak belirtilen tarihlerde mazeretsiz olarak işe gelmemesi nedeniyle iş aktinin davalı kurumca 4857 sayılı Kanunun 25/II-g maddesi uyarınca feshedildiği, davacı tarafın ise bu tarihlere ilişkin hastane kayıtları ile raporlar sunduğu, raporların belirtilen tarihlerden sonraya ilişkin olduğunun anlaşıldığı, sadece diş tedavisine dair olan belgenin belirtilen günlerden birine ilişkin olduğu, onun da muayene saatinin öğleden sonra olduğunun anlaşıldığı, sonuç olarak davacının daha önce de pek çok kez uyarılmasına ve yevmiye cezası almasına rağmen istirahat kullanmayı ve devamsızlığı alışkanlık haline getirdiği, bu şekilde işyeri veriminin sağlanamadığı ve işin aksamasına da neden olabileceği kanaatiyle davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
İşverenin ücretli ya da ücretsiz olarak izin verdiği bir işçinin, izin süresince işyerine gitmesi beklenemeyeceğinden, bu durumda bir devamsızlıktan söz edilemez. Ancak yıllık izin zamanını belirlemek işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğundan, işçinin kendiliğinden ayrılması söz konusu olamaz. İşçinin yıllık iznini kullandığını belirterek işyerine gelmemesi, işverence izinli sayılmadığı sürece devamsızlık halini oluşturur.
İşçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermez. Devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde, işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkanı bulunmamaktadır. İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan nedenlerdir. Mazeretin ispatı noktasında, sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmelidir.
Devamsızlık süresi, ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü ya da bir ayda üç işgünü olmadıkça, işverenin haklı fesih imkanı yoktur. Belirtilen işgünlerinde hiç çalışmamış olunması gerekir. Devamsızlık saatlerinin toplanması suretiyle belli bir gün sayısına ulaşılmasıyla işverenin haklı fesih imkanı doğmaz.
Devamsızlık, işçinin işine devam etmemesi halidir. İşyerine gittiği halde iş görme borcunu ifaya hiç başlamayan bir işçi devamsızlıkta bulunmuş sayılmamalıdır. İşçinin yapmakla yükümlü olduğu ödevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi ayrı bir fesih nedeni olup, bu durumda 4857 sayılı Yasanın 25/II-h maddesi uyarınca değerlendirme yapılmalıdır.
Maddede geçen “bir ay” ifadesi takvim ayını değil ilk devamsızlıktan sonra geçecek olan bir ayı ifade eder. İlk devamsızlığın yapıldığı gün ayın kaçıncı günüyse takip eden ayın aynı günü bir aylık süre sona erer. Son ayda ilk devamsızlığının gerçekleştiği günün bulunmaması halinde son ayın son günü bir aylık süre dolmuş olur. Sonraki devamsızlıklar ise takip eden aylık dönemler içinde değerlendirilir.
İşgünü, işçi bakımından çalışılması gereken gün olarak anlaşılmalıdır. İş sözleşmesinde, genel tatil günlerinde çalışılacağına dair bir kural mevcutsa, bu taktirde söz konusu günlerde çalışılmaması da işverene haklı fesih imkanı tanır.
İşyerinde Cumartesi günü iş günü ise belirtilen günde devamsızlık da diğer koşulların varlığı halinde haklı fesih nedenini oluşturabilir.
İş sözleşmesinin askıya alınması durumunda, işçinin çalışması gereken günde işe başlamaması da devamsızlık olarak değerlendirilmelidir.
Her şeyden önce işveren fesih bildirimi ile bağlı olup fesih bildiriminde belirtilen sebepler dışına çıkamayacaktır. 07/09/2015 tarihli fesih bildiriminde ' işe devamınız konusunda uyarılmanıza ve yevmiye cezası verilmesine rağmen bu uyarıları dikkate almayarak, 15/08/2015-14/09/2015 çalışma döneminde işverenden habersiz olarak 20,21,22,23,24,25,26/08/2015 tarihlerinde 7 gün işe gelmediğiniz ve herhangi bir evrak ibraz etmediğinizden 4857 sayılı İş Kanunu 25/II- g ve 26. Dönem TİS.'nin 37-d maddesi gereğince iş akdiniz feshedilmiştir.' denilerek davacının iş akdine son verilmiştir.
Somut olayda davacı dava açarken dilekçe ekinde 3 adet rapor sunmuş ve işverene faksladığını belirtmiştir. Raporların incelenmesinde 21/08/2015 tarihinde diş tedavisi olduğu, 22-23/08/2015 tarihinin puantaj kaydında Hafta tatili olduğunun gösterildiği ve davacı tarafından Cumartesi, Pazar günü tatil olduğunun belirtildiği, 24/08/2015 tarihinden başlamak üzere 03/09/2015 tarihine ve 2. kez 03/10/2015 tarihine kadar raporlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının sadece 20.08/2015 tarihinde izinsiz ve mazeretsiz işe gitmediği tespit edilmiştir. Diğer günler sağlık mazereti nedeniyle raporludur. Bu nedenle devamsızlık nedeniyle haklı feshin şartları oluşmamıştır. Davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Mahkemenin tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 27,70 TL harcın tenzili ile bakiye 1,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına ,
6-Davacının yapmış olduğu 118,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 11/05/2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2016 Yılı Kararları” sayfasına dön