2. Hukuk Dairesi 2016/17622 E. , 2018/5905 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2016/17622 E. , 2018/5905 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kadın dava dilekçesinde davalı erkeğin adresini aynı zamanda kendi adresi olan “ ... Mahallesi, ... A blok no:3 Merkez/...' olarak göstermiş, davalı erkeğe dava dilekçesi ile ön inceleme ve tahkikat duruşmalarına çağrı tebligatları gösterilen adreste Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 21/2. maddelerine göre tebliğ edilmiş, dava dilekçesi tebliğine ilişkin mazbatada 'komşunun beyanına göre muhatabın işte olduğu' belirtilerek mahalle muhtarına bırakılmıştır.
Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m. 10/1). Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır (Tebligat Kanunu Uygulama Yönetmeliği m. 16/1). Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya bu adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya tapılır. Başkaca adres araştırması yapılmaz ( Teb. K m.10/2, Yönetmelik m. 16/1-2).
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davanın açıldığı tarihte tarafların fiilen ayrı olarak yaşadıkları, davacı kadının dava dilekçesinde davalının da yaşadığını bildirdiği adreste kendisinin oturduğu, buna karşılık davalı erkeğin ise ...'da çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği “... Mahallesi, .... A blok no:3 Merkez/...' adresinin davalının bilinen son adresi olduğunu kabul etmek mümkün olmayıp, dava dilekçesinin davalıya tebliği usulsüzdür. Davalının ön inceleme ve tahkikat duruşmalarına çağrılmasına ilişkin davetiyelerde aynı adreste Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre muhtara tebliğ edilmiştir. Davalının bilinen son adresine usulüne uygun bir tebligat çıkarılmadan yapılan bu tebligatlarda geçersiz olup, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadan, açıklamada bulunma, bu çerçevede savunmalarını ileri sürme ve ispat hakkı tanınmadan, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması davalının hukuki dinlenilme hakkını (HMK m.27) ihlal etmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğini sağlamak, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün taraflara tebliği, usulüne uygun şekilde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması ile bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Açıklanan hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2018 (Çrş.)


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön