8. Hukuk Dairesi 2018/9456 E. , 2018/13056 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 22.01.2018 gün ve 2017/4370 Esas, 2018/979 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı 01.01.2014 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 21.07.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2008 yılı 5.ayından 2014 yılı 6.ayına kadarki 24.200,00 TL kira alacağının yıllık % 60 işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 24.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 31.07.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kira alacağının hangi aylar ve yıllara ait olduğu ve aylık kira miktarlarının belli olmadığını, bu yönüyle takibin yasal olmadığını, TBK’nun 344.maddesi uyarınca artış şartının ÜFE oranını geçmemek üzere geçerli olduğunu, bu fiyatı geçemeyeceğini, ayrıca % 60 faiz oranına ve faiz miktarına da itiraz ettiklerini, faiz miktarının 1.756,44 TL olması gerektiğini, kalan miktarına itiraz ettiklerini bildirerek borca, faiz oranına ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin hususi şartlar başlıklı bölümünde 'Ödenmeyen kira ve ısınma ücretlerine aylık olarak her ay için %5 gecikme zammı uygulanır' hükmüne yer verildiği, davacı bu düzenlemeye dayanarak icra takibinde yıllık %60 oranında işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de yıllık %60 olarak talep edilen temerrüt faizinin TBK'nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığı, bu bakımdan akdi faiz oranının geçerli olduğu, bu hususun kamu düzeninden olduğu dolayısıyla resen uygulanması gerektiği kanaatine varılmakla bilirkişi tarafından sunulan 07/12/2015 tarihli rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, takibin 19.994,00 TL asıl alacak 10.570,50 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, davalının kiralanandan tahliyesine, ayrıca koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 22.01.2018 tarih ve E. 2017/4370 – K. 2018/979 sayılı ilamı ile, hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmaktadır.
Dairemizin onama ilamı üzerine davacı vekili, sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunması, uyuşmazlığın genel hükümlere göre temerrüt faiziyle çözümlenmek yerine kira sözleşmesinin hükümlerine bakmak gerektiğini, ayrıca davalının takibe haksız olarak itiraz etmekle hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirerek karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Davacı vekilinin faize yönelik karar düzeltme itirazları yönünden
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinin “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, ticari işlere ilişkin düzenlemelerin bulunduğu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği, 9/1. maddesinde ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup bu maddede gönderme yapılan ilgili mevzuat 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanundur. 3095 sayılı Kanunun 1/1. maddesinde, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse faiz oranının yıllık % 12 olacağı düzenlenmiştir. Fakat Bakanlar Kurulu, Kanun’un 1/2 maddesinden aldığı yetkiye dayanarak 01.01.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ticari işlerde kanuni faiz oranını % 9’a indirmiştir. Görüldüğü üzere Türk Ticaret Kanunu ve 3095 sayılı Kanun'da ticari işlerde akdi faizi sınırlayacak bir hüküm bulunmamaktadır.
Taraflar arasında 01.01.2014 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmaz davacı ... tarafından davalı ...’e işyeri olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiş olup, sözleşmenin özel şartlar bölümü 10.maddesinde “Ödenmeyen kira ve ısınma ücretlerine aylık olarak her ay için % 5 gecikme zammı uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir. Olayımızda vergi dairesi cevabı yazısına göre davalının birinci sınıf bilanço esasına göre defter tuttuğunun tespit edildiğinin bildirilmesine göre davalı taraf tacir olup, davanın sebebini oluşturan taşınmaz da davalının ticari faaliyetinde kullanmak üzere kiralanmıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükmünde sözü edilen ilgili mevzuatın 3095 sayılı yasa hükümleri olduğunun, akdi faiz oranı yönünden bir sınırlama getirmediğinin ve 6102 sayılı TTK'nın 8. maddesinin ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olup, ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerektiğinin, başka bir anlatımla 6098 sayılı TBK'nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağının kabulü gerekir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 15.05.2015 tarih ve E.2013/2249 – K.2015/1362 sayılı kararı ile de, tarafların tacir olduğu ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir.
O halde, mahkemece tacir olan davalı kiracı ile davacı arasında serbest irade ile kararlaştırılmış faiz oranı üzerinden faizin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı yapılan incelemede anlaşılmıştır.
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik karar düzeltme istemine gelince
İ.İ.K.68/son maddesi gereğince “itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine icra tazminatına mahkum edilir.” Somut olayda: davacı vekili, 01.01.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile önceki tarihli kira sözleşmelerine dayanarak 21.07.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2008 yılı 5.ayından 2014 yılı 6.aya kadarki kira alacağı 24.200,00 TL’nin faiziyle tahsili isteminde bulunmuştur. Davacı dava dilekçesinde davanın kabulü ile birlikte davalının % 20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Takip konusu kira alacağı kira sözleşmelerinde açıkça yazılı olup, davalı borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. Bu durumda alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı tarafın icra tazminatı isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı yapılan incelemede anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.01.2018 gün ve 2017/4370 E. 2018/979 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkemenin 01.07.2016 tarih ve 2015/12 E- 2016/47 K. sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçelerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, temyiz ve karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2018/9456 E. , 2018/13056 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat