8. Hukuk Dairesi 2015/20590 E. , 2018/11470 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava konusu doğusu ... batısı: ..., güneyi: deniz olan yerin 40-50 yıldır davacı zilyetliğinde olduğunu, davalı şirket tarafından otel müşterilerine tahsis edilmek üzere bu yere Beach Clup yapıldığını, tuvalet çukuru açmak, demir ve ahşap kulübeler yapmak, deniz üzerine iskele inşa etmek suretiyle davalıların bu yeri 4 yıldır kullandıklarını, davalıların uyarılara rağmen yeni eklentiler yapmaya devam ettiklerini bu nedenle davalılar tarafından yapılan müdahalenin men’i ve kal’i ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 4 yıllık haksız kullanım nedeniyle 8000TL ecrimisilin müdahale tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili dava konusu yerin başkalarına ait tapulu yerden imar uygulaması sonucu terk edilip imar planında park olan Belediyeye ait bir yer olduğunu, bu yer içindeki wc, büfe ve duşun belediyeden kiralandığını, deniz içindeki iskelenin de valilikten alınan izin ile yapıldığını, Belediyeye ait yer olması nedeniyle davacının bu davayı açmaya ehliyeti olmadığını, bu nedenle husumet ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 17.12.2013 tarihinde verilen dilekçe ile ise görev yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 4 yıldır kira sözleşmesi ve ecrimisil karşılığında davalı tarafından taşınmazın fiilen kullanıldığı, davacının davalının kullanımına engel olduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı davacının fiili hakimiyetine ilişin emare bulunmadığı kesintisiz veya geçici kesintili zilyetliğin davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir. Şöyle ki
Davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde kaymakamlık makamına elatmanın önlenmesi için dilekçe verildiği ve sonuç alınamadığı, ayrıca yerel mahkeme tarafından müracaat yapılıp yapılmadığı davacı yana sorulmadığı gibi kaymakamlık ve ilgili makamlara bu hususta müzekkere de yazılmadığı belirtilerek davacı ... tarafından kendi tapulu taşınmazı olan 169 parselin içinde bulunduğu kıyı şeridindeki kamuya ait araziye beton dökülerek, tuvalet çukuru açılarak soyunma kabinleri yapılarak işgal edildiği ve Belediye Başkanınca göz yumulduğuna ilişkin dilekçe verildiğini içeren evrak sunulmuştur. O halde Mahkemece, davacının zilyetliğe tecavüzü öğrendikten sonra 3091 sayılı Kanun uyarınca Kaymakamlığa başvurusu olup olmadığı şayet var ise bu başvurunun akıbetinin ne olduğunun sorulması ve söz konusu kararın davacıya tebliğ edildiği tarihin belirlenmesi, bundan hareketle de TMK’nın 984. maddesi uyarınca fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 aylık ve her halde fiilin üzerinden 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin araştırılması gerekirken, araştırılmamış olması doğru görülmemiştir.
Diğer yandan davalı vekili savunmasında dava konusu taşınmazı belediyeden kiralandığını belirtmiş ve şirket ile Narlıkuyu Belediye Başkanlığı arasında 10.06.2010-09.06.2013 tarihleri arasında 3 yıllık, 10.06.2014-09.06.2014 tarihleri arasında 1 yıllık olmak üzere... Mahallesi, Acıca mevkiinde bulunan belediye büfesi, duş, wc ile ilgili kira sözleşmesini mahkemeye sunmuştur. Mahkemece, keşif sonrası ... Belediye Başkanlığına davalı şirketle gerek Narlıkuyu Belediye Başkanlığı gerekse ... Belediye Başkanlığı arasında kira sözleşmesi olup olmadığı sorulmuş olup 20.06.2013 tarihinde davalı şirket ile Boyunince Mahallesi, Acıca Mevkiinde belediye büfesi ve wc ile ilgili kira sözleşmesi olduğu, Narlıkuyu Belediyesinin tüzel kişiliğinin sona ermesinden sonra ... Belediye Başkanlığıyla başkaca bir kira sözleşmesine dayalı kullanımın olmadığı bildirilmişse de söz konusu kira sözleşmesinin dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiştir. Kira sözleşmesindeki kiraya verilen taşınmazın ada, parsel numaraları ve sınırları belirlenmediğinden gerekirse sözleşmede imzası bulunan kişilerin tanık olarak dinlenilerek ve yeniden keşif yapılarak tüm eksiklikler tamamlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 24.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2015/20590 E. , 2018/11470 K
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 50 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 69 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 66 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 61 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat