8. Hukuk Dairesi 2017/5521 E. , 2019/11724 K


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

8. Hukuk Dairesi 2017/5521 E. , 2019/11724 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, borçlu ...’ın borcu nedeniyle müvekkili tüzel kişiliklere ait işyerinde haciz yapıldığını, haciz uygulanan mobilyalara ilişkin faturaların müvekkili firmalara ait olduğunu, müvekkiline ait vergi levhasının da haciz sırasında dosyaya ibraz edildiğini, şahıs borcu için borçlunun ortaklığı bulunan şirketlerin mallarına bu şekilde haciz uygulanmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek, istihkak iddialarının kabulüne ve davalı alacaklı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlunun müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel olmak için haczedilen menkullerin şirkete ait oldukları iddiasının ileri sürüldüğünü, ancak haciz tutanağında da belirtildiği üzere borçlu Zekeriya Bayram’ın haciz adresinde tespit edilen şirketlerin ortağı ve yetkilisi olduğunu, borçlunun kendisine ait olan menkulleri şirkete aitmiş gibi göstererek iflas erteleme kapsamına almak istediğini, davacı tarafın iddialarının alacaklıları aldatmaya yönelik muvazaalı beyanlar olduğunu bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı üçüncü kişilerin adresine hacze gidildiğinde hem borçlu, hem de üçüncü kişiler şirket yetkilisi olan ...'ın hazır bulunduğunu, buna göre davacı şirketlerin dava açmasına engel bir durum yoksa da İİK'nin 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Tarafların gösterdiği deliller toplanmadan karar verilmesi, hukukî dinlenilme hakkının ihlalidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı 3. kişiler vekili tarafından iddianın ispatına yönelik olarak takip dosyaları, ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, faturalar, tanık beyanı ve bilirkişi incelemesi deliline dayanılmış olup, Mahkemece bu deliller toplanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön