2. Hukuk Dairesi 2016/20147 E. , 2018/7585 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi, iştirak nafakasının miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflar arasında görülen boşanma ve birleşen boşanma davalarının yapılan muhakemesinde, mahkemece taraflar eşit kusurlu bulunarak, kadının davasının kabulüne, erkeğin davası yönünden ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı erkek davasından feragat ettiğine göre kadının kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekmektedir. Affedilen veya hoşgörülen olaylar davacı-davalı kadına kusur olarak yüklenemez. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu kabulü doğru olmamıştır.
3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkek tam kusurlu olup, gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu duruma göre davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak manevi tazminat talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
4-Mahkeme kararlarının infazda güçlük yaratmayacak nitelikte kurulması gerekmektedir. Tarafların ortak çocuğu ...'in velayeti anneye bırakılmış, baba ile ortak çocuk arasında “her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 09.00'dan akşam saat 17.00'ye kadar, dini bayramların ikinci günleri saat 09.00'dan akşam saat 17.00 arası ve her yıl Ağustos ayının 1. günü saat 09.00'dan onbeşinci günü saat 18.00'e kadar çocuğu çağıran babasının yanına verilerek davalı ile çocuk arasında gündüzlü şahsi ilişki tesisine” şeklinde hüküm kurulmuş, Ağustos ayında 15 gün düzenlenen kişisel ilişkide hem gündüzlü denmiş hem de gün içinde babayla görüşmesinin başlangıç ve bitiş saatleri hükümde gösterilmemiştir. Hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru bulunmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.06.2018(Salı)
2. Hukuk Dairesi 2016/20147 E. , 2018/7585 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat