1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

5. Hukuk Dairesi 2017/31505 E. , 2019/6322 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
5. Hukuk Dairesi 2017/31505 E. , 2019/6322 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, Kamulaştırma Kanununun 7. ve 8. maddelerinde düzenlenen adres araştırması ve pazarlığa çağrı ile ilgili işlemleri davacı idare tarafından yerine getirilmeden dava açıldığı, bu nedenle ön koşul şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
1-Kamulaştırma Kanunun 14/5. maddesine göre usulüne uygun olarak açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davasında taşınmazın gerçek malikinin daha önce öldüğü sabit olursa, mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle devam olunacağı hüküm altına alındığından, ölü olduğu anlaşılan tapu malikinin mirasçıları tespit edilip adlarına dava dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle davaya dahil edilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi,
2-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.