1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

5. Hukuk Dairesi 2017/13495 E. , 2019/4 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
5. Hukuk Dairesi 2017/13495 E. , 2019/4 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de, dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;
1-...... niteliğindeki ... mahallesi 10 ada 162 parsel sayılı taşınmaz ile emsal olarak mukayeseye esas alınan taşınmazın değerlendirme tarihi olan 2014 yılında ...... Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri karşılaştırıldığında; emsalin dava konusu taşınmazdan 20 kat daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen yetersiz gerekçe ile dava konusu taşınmazı emsalin %50'si değerinde kabul eden rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu nedenle; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapıldıktan sonra dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili ...... Müdürlüğünden sorulup, değerlendirme tarihi olan 2014 yılında bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, ...... ...... Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili...... Dairesinden, emsal taşınmazların, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde ...... kayıtları ...... Müdürlüğünden istenip, ...... üzerinde dava konusu taşınmaz ile emsal kabul edilen taşınmazların birbirlerine olan mesafeleri ve bu taşınmazların ilçenin merkezi yerlerine (Adliye, Hükümet Konağı, Belediye Binası, ticari nitelikte olan yerler gibi) olan uzaklıkları fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmaza göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, geçersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru olmadığı gibi,
2-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.