5. Hukuk Dairesi 2020/3236 E. , 2020/11780 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2020/3236 E. , 2020/11780 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1) Dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan yapı ile ilgili olarak;15.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda bina önünde 5 metrelik alan bulunan 4 adet kolondan 3 kolonun tıraş edilmesinin gerektiği ve statik yönünden incelenmesi gerektiği, kesilen binanın eski nitelikleri dairesinde kullanılabilecek duruma getirilebilmesinin mümkün olmadığı, binanın kullanılamaz hale geldiği, imar planına yapının yoldan çekme mesafesinin 8 metre olacağı, statik dengesi bozulan yapıda can ve mal güvenliğinin kalmayacağı, 24.01.2017 havale tarihli raporda binanın ön cephesinde bulunan üç kolonun tıraşlanması sonucu bina işlevini kaybedeceğinin tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise balkonun toplam 7,52 metrekarelik kısmının yola gittiği, önceden temel kolon ve kiriş ile güçlendirilerek yola giden kısmın kesilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Binanın taşıyıcı sistemi ile ilgili olarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve dava konusu taşınmazda mevcut imar durumuna göre yoldan çekme mesafesinin olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu sorulup, gelen yazı cevabına göre dava konusu binanın (çekme mesafesinin olması halinde) çekme mesafesi içinde kalıp kalmayacağı, işletme/yapı ruhsatı alıp alamayacağı izin verilecek ise önceki durumuna göre herhangi bir kısıtlama getirilip getirilmeyeceği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup sonucuna araştırılmadan ve eksik inceleme sonucu bedel tesbiti,
Kabule göre de,
2) Dava konusu taşınmazın çekme mesafesi dışında olduğunun anlaşılması halinde ise Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmeliğin 41. maddesi uyarınca uygulanacak çekme mesafesi dikkate alındığında, bu kısımda değer azalışı olacağı muhakkaktır. Bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3) Davalı dava konusu taşınmazın ½ payına malik olduğu halde, taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile tapudan yol olarak terkinine ve bedelininin ödenmesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
4)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön