5. Hukuk Dairesi 2020/9412 E. , 2020/10017 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
5. Hukuk Dairesi 2020/9412 E. , 2020/10017 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 1. İş Mahkemesi ile ... 25. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, eşinin sağlığında almakta olduğu iş kazası-meslek hastalığı sürekli iş göremezlik gelirinin kendisine bağlanması için yapılan başvurunun reddine ilişkin kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
... 1. İş Mahkemesince, davacı müteveffa eş ...'ın sağlığında almakta olduğu meslek hastalığı-iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu/...'ya 05/05/2017 tarihinde başvurduğu ve yazıya ... Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığınca cevap verildiği ve bu aşamalarda ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nce yürütülen herhangi bir işlemin olmadığı, davalı vekilince süresinde yetki itirazında bulunulduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 25. İş Mahkemesince ise, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 6. maddesinde iş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir, şeklinde düzenleme yer aldığı, davacının eşi müteveffa ...'ın işini yaptığı yerin Kozlu olduğu, davacının iş bu davayı açarken seçimlik hakkını kullandığı ve ... iş mahkemesinde davasını açtığı, ... iş mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde, iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medenî Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”
İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Buna göre, iş ve sosyal güvenlikle ilgili davaların dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekmektedir.
Türk Medenî Kanununun 19/1. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri', 'Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir.
HMK'nın 14/1.maddesi uyarınca 'Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.'
Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 51. maddesi uyarınca “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir.'
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde itiraz edilmese dahi hâkim tarafından kendiliğinden bu husus gözönünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re'sen yetkisizlik kararı verebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 gün ve 2008/10-329 Esas - 2008/334 Karar numaralı ilâmında da 'Davaya konu uyuşmazlık tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. “Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak” şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır.' görüşü benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Davacı vekili, davacının eşi ...'ın TTK Kozlu Müessesinde çalışması nedeni ile malul kalması sonucu sürekli iş göremezlik geliri bağlandığını, eşinin sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 28/01/2016 tarihinde vefat ettiğini, davacının eşinin almakta olduğu meslek hastalığı maluliyet gelirinin hak sahibi olarak kendisine bağlanması talebinin ölümünün meslek hastalığı nedeni ile olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini belirterek davacıya eşinden dolayı sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespiti ve hak kazandığı ödenmeyen 5 yıllık maluliyet aylığının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; eldeki davada yetkili mahkeme Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının merkezinin bulunduğu ... veya davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesidir. Eşinin sağlığında almakta olduğu meslek hastalığı-iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması istemine yönelik başvuru üzerine davacının talebinin reddine ilişkin kararının ... Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı’nca tesis edildiği anlaşılmakla uyuşmazlığın ... 25. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 25. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 1. İş Mahkemesi ile ... 25. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, eşinin sağlığında almakta olduğu iş kazası-meslek hastalığı sürekli iş göremezlik gelirinin kendisine bağlanması için yapılan başvurunun reddine ilişkin kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
... 1. İş Mahkemesince, davacı müteveffa eş ...'ın sağlığında almakta olduğu meslek hastalığı-iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu/...'ya 05/05/2017 tarihinde başvurduğu ve yazıya ... Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığınca cevap verildiği ve bu aşamalarda ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nce yürütülen herhangi bir işlemin olmadığı, davalı vekilince süresinde yetki itirazında bulunulduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 25. İş Mahkemesince ise, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 6. maddesinde iş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir, şeklinde düzenleme yer aldığı, davacının eşi müteveffa ...'ın işini yaptığı yerin Kozlu olduğu, davacının iş bu davayı açarken seçimlik hakkını kullandığı ve ... iş mahkemesinde davasını açtığı, ... iş mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde, iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medenî Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”
İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Buna göre, iş ve sosyal güvenlikle ilgili davaların dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekmektedir.
Türk Medenî Kanununun 19/1. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri', 'Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir.
HMK'nın 14/1.maddesi uyarınca 'Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.'
Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 51. maddesi uyarınca “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir.'
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde itiraz edilmese dahi hâkim tarafından kendiliğinden bu husus gözönünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re'sen yetkisizlik kararı verebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 gün ve 2008/10-329 Esas - 2008/334 Karar numaralı ilâmında da 'Davaya konu uyuşmazlık tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. “Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak” şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır.' görüşü benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Davacı vekili, davacının eşi ...'ın TTK Kozlu Müessesinde çalışması nedeni ile malul kalması sonucu sürekli iş göremezlik geliri bağlandığını, eşinin sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 28/01/2016 tarihinde vefat ettiğini, davacının eşinin almakta olduğu meslek hastalığı maluliyet gelirinin hak sahibi olarak kendisine bağlanması talebinin ölümünün meslek hastalığı nedeni ile olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini belirterek davacıya eşinden dolayı sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespiti ve hak kazandığı ödenmeyen 5 yıllık maluliyet aylığının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; eldeki davada yetkili mahkeme Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının merkezinin bulunduğu ... veya davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesidir. Eşinin sağlığında almakta olduğu meslek hastalığı-iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması istemine yönelik başvuru üzerine davacının talebinin reddine ilişkin kararının ... Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı’nca tesis edildiği anlaşılmakla uyuşmazlığın ... 25. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 25. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.