1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

5. Hukuk Dairesi 2019/8861 E. , 2020/3017 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
5. Hukuk Dairesi 2019/8861 E. , 2020/3017 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince (Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/544 Esas–2017/419 Karar) davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20/02/2020 günü aleyhine temyiz olunan davacılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı kaldırıldıktan sonra Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/544 E 2017/419 K sayılı kararının incelenmesinde;
1-Her ne kadar; mahkemece; Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından 17.02.1984 tarihinde kamulaştırılmasına karar verilen ve Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/27 Esas, 1987/996 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca idare adına tescil edilen dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin olarak, tapu kayıt maliki davacılar Perihan ve Kemal Uslu'ya usulüne uygun tebligat yapılmadığı gerekçesi ile açılan davanın kabulune karar verilmiş ise de; yürürlükte bulunan Tebligat Kanunun 25. maddesinde yer alan 'Yabancı memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasiyle yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister.' hükmü ve tapu maliklerine tebligatların yapıldığı ülke olan İsviçre'nin ve ülkemizin 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesine taraf oldukları ve bu doğrultuda ülkemizin yurtdışı temsilciliklerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tebligat yapılabileceği hususu gözetildiğinde, davacılar murisi ... ile davacı ...' un adres araştırmaları sonucu tespit edilen yurt dışı adreslerine Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile çıkartılan kamulaştırma tebligatlarının muhatapların imzalarına 24.10.1986 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmış olup adı geçenler yönünden kamulaştırma işlemi adli ve idari yönden kesinleşmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
2-21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7201 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek Madde: 2 uyarınca; '29/4/1969 tarihli ve 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun kapsamında 8/12/2004 tarihinden önce yapılmış olan kamulaştırma ve avans karşılığı kamulaştırma iş ve işlemlerine ilişkin davalar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine açılır. Avans karşılığı kamulaştırmalarda rücu davalarını Bakanlık açar, takip eder ve sonuçlandırır. Bakanlık bu davalarda davalı ve davacı olabilir.”
Yine aynı Kanunun 7. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Ek Madde: 15 uyarınca;' 1164 sayılı Kanun kapsamında 08/12/2004 tarihinden önce yapılmış olan kamulaştırma ve avans karşılığı kamulaştırma iş ve işlemlerine ilişkin olarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığı leh ve aleyhine yargı mercilerine açılmış veya husumet yöneltilmiş devam eden davalar ile icra takipleri, ek 2'nci madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.'' hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.