5. Hukuk Dairesi 2019/9045 E. , 2020/658 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
5. Hukuk Dairesi 2019/9045 E. , 2020/658 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki Kıran mahallesi 9876 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazda davacı idarenin de pay sahibi olduğu ve davalılardan ..., ... ve ... ile anlaştığı ve paylarını devraldığı gözönünde bulundurulduğunda;
1-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin davacı idarenin payı dışında kalan pay üzerinden tespit edilmesi gerekirken hüküm fıkrasında davacı idarenin de payını kapsar şekilde depo edilen miktarı da aşacak şekilde kamulaştırma bedelinin belirlenmesi,
2-Bozma öncesindeki kararı..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz ettiği gözönünde bulundurulduğunda;
Bozma öncesinde kurulan hükmün bozma ile ortadan kalktığı düşünülmeksizin ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden daha önce verilen hükmün kesinleştiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, temyiz etmeyenler yönünden davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu halde hükmün gerekçesinde adı geçenler dışındaki davalıların da payının bozma sonrası artan metrekare bedeli üzerinden toplam 115.713,50 TL hesaplandığı raporun dosya içeriğine uygun olduğu için karar vermeye yeter nitelikte olduğundan bahsedilerek, 173.575,00 TL kamulaştırma bedelinin belirlenmesi ve temyiz etmeyen davalılar için “hakkındaki karar kesinleşen davalılar yönünden yatırılan fark kamulaştırma bedellerinin davacı yana iadesine” denerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
4-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tespit edilen, bozma sonrası artan fark bedel ve iade edilmesi gereken bedellerin açıkça yazılması gerektiği halde infazda tereddüde yol açacak şekilde hüküm kurulması,
5-Davalılardan... hissesindeki haczin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki Kıran mahallesi 9876 ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazda davacı idarenin de pay sahibi olduğu ve davalılardan ..., ... ve ... ile anlaştığı ve paylarını devraldığı gözönünde bulundurulduğunda;
1-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin davacı idarenin payı dışında kalan pay üzerinden tespit edilmesi gerekirken hüküm fıkrasında davacı idarenin de payını kapsar şekilde depo edilen miktarı da aşacak şekilde kamulaştırma bedelinin belirlenmesi,
2-Bozma öncesindeki kararı..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz ettiği gözönünde bulundurulduğunda;
Bozma öncesinde kurulan hükmün bozma ile ortadan kalktığı düşünülmeksizin ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden daha önce verilen hükmün kesinleştiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, temyiz etmeyenler yönünden davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu halde hükmün gerekçesinde adı geçenler dışındaki davalıların da payının bozma sonrası artan metrekare bedeli üzerinden toplam 115.713,50 TL hesaplandığı raporun dosya içeriğine uygun olduğu için karar vermeye yeter nitelikte olduğundan bahsedilerek, 173.575,00 TL kamulaştırma bedelinin belirlenmesi ve temyiz etmeyen davalılar için “hakkındaki karar kesinleşen davalılar yönünden yatırılan fark kamulaştırma bedellerinin davacı yana iadesine” denerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
4-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tespit edilen, bozma sonrası artan fark bedel ve iade edilmesi gereken bedellerin açıkça yazılması gerektiği halde infazda tereddüde yol açacak şekilde hüküm kurulması,
5-Davalılardan... hissesindeki haczin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.