TAKİP KESİNLEŞMEDEN İCRA KEFİLİNİN MALLARINA HACİZ KONULMASI
Gönderilme zamanı: 15 Kas 2021, 13:42
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas: 2013/12636
Karar: 2013/21071
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 38.maddesi gereğince, icra müdürlüğündeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra aynı takip dosyasından takibin icra kefiline karşı yürütülmesi istenebilir. Ancak bu halde icra kefiline karşı icra emrinin tebliği gerekir.
Somut olayda borçlular hakkında genel haciz yoluyla başlatılan takip sırasında borçlulardan İ. T.'nin kızı H. G., icra dairesine gelerek verdiği beyanla, borca icra kefili olmuştur. İcra kefili, icra emri tebliği ve sürelerden feragat etmiş olsa bile, icra emri tebliğ edilip takip kesinleşmeden adı geçen icra kefilinin mallarına haciz konulamaz. Bu koşul gerçekleşmeden önce yapılan muvafakat ise geçerli kabul edilemez. Şikayet mahiyeti itibariyle süreye de tabi olmadığından icra kefilinin takibin kesinleşmesi öncesi konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Esas: 2013/12636
Karar: 2013/21071
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 38.maddesi gereğince, icra müdürlüğündeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra aynı takip dosyasından takibin icra kefiline karşı yürütülmesi istenebilir. Ancak bu halde icra kefiline karşı icra emrinin tebliği gerekir.
Somut olayda borçlular hakkında genel haciz yoluyla başlatılan takip sırasında borçlulardan İ. T.'nin kızı H. G., icra dairesine gelerek verdiği beyanla, borca icra kefili olmuştur. İcra kefili, icra emri tebliği ve sürelerden feragat etmiş olsa bile, icra emri tebliğ edilip takip kesinleşmeden adı geçen icra kefilinin mallarına haciz konulamaz. Bu koşul gerçekleşmeden önce yapılan muvafakat ise geçerli kabul edilemez. Şikayet mahiyeti itibariyle süreye de tabi olmadığından icra kefilinin takibin kesinleşmesi öncesi konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.