2. Hukuk Dairesi 2018/6547 E. , 2018/11656 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
2. Hukuk Dairesi 2018/6547 E. , 2018/11656 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendi davasının reddi ile erkeğin davasının kabulü yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen maddi tazminat talebi, manevi tazminatın miktarı ve kadın yararına verilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece,'Davacı-karşı davalı kadının, erkeğin ilk eşinden olan çocuklarına bir anne şefkati göstermediği, onlara kötü davrandığı, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuğu ...’i tığ ile yaralayacak kadar ileri gittiği, kocasına güler yüz göstermediği, hakaret ettiği, davacı-karşı davalının kusuru ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği' kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarına kötü davranması olayının geçmişte kaldığı, bundan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, bu vakıanın erkek tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı anlaşılmaktadır. Kadının eşine güleryüz göstermemesi vakıasına ise davalı-karşı davacı erkek tarafından dayanılmamıştır. Affedilen ve dayanılmayan vakıalar taraflara kusur olarak yüklenilemez. Mahkemece kadına kusur olarak yüklenilen hakaret vakıasına ilişkin tanık beyanları soyut beyanlardan ibaret olup ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, her iki tarafında boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının varlığı ispatlanamamıştır. O halde, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre, davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Kemal'a yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Aynur'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.10.2018 (Pzt.)
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendi davasının reddi ile erkeğin davasının kabulü yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen maddi tazminat talebi, manevi tazminatın miktarı ve kadın yararına verilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece,'Davacı-karşı davalı kadının, erkeğin ilk eşinden olan çocuklarına bir anne şefkati göstermediği, onlara kötü davrandığı, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuğu ...’i tığ ile yaralayacak kadar ileri gittiği, kocasına güler yüz göstermediği, hakaret ettiği, davacı-karşı davalının kusuru ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği' kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarına kötü davranması olayının geçmişte kaldığı, bundan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, bu vakıanın erkek tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı anlaşılmaktadır. Kadının eşine güleryüz göstermemesi vakıasına ise davalı-karşı davacı erkek tarafından dayanılmamıştır. Affedilen ve dayanılmayan vakıalar taraflara kusur olarak yüklenilemez. Mahkemece kadına kusur olarak yüklenilen hakaret vakıasına ilişkin tanık beyanları soyut beyanlardan ibaret olup ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, her iki tarafında boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının varlığı ispatlanamamıştır. O halde, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre, davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Kemal'a yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Aynur'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.10.2018 (Pzt.)