1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

6. Hukuk Dairesi 2015/12470 E. , 2016/6298 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
6. Hukuk Dairesi 2015/12470 E. , 2016/6298 K.


'İçtihat Metni'



Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, TBK 347. maddesine dayalı on yıllık uzama süresinin dolması nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının daha önceden müvekkillerinin miras bırakanı ile, daha sonra ise davacı müvekkilleri ile en son 01.06.2012 tarihinde yapılan kira sözleşmelerine istinaden dava konusu işyerinde kiracı olduğunu, buna göre davalının 1984 yılından bu yana 31 yıldır kiracı olduğunu, davalıya kiralananda 10 yıldan fazla süredir kiracı olarak bulunması sebebiyle TBK’nun 347.maddesi uyarınca kiralananın tahliyesi hususunda ihtarname gönderildiğini, ancak buna rağmen kiralananın tahliye edilmediğini ileri sürerek TBK’nun 347.maddesi uyarınca davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, 01.06.2012 tarihinde imzalanan kira sözleşmesinin tarafların hür iradesi ile imzalanmış yeni bir sözleşme olup, kira sözleşmesinin sona erdiği tarihin 01.06.2014 tarihi olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların murisi ile davalı arasında ilk kira sözleşmesinin 1984 tarihinde yapıldığı, murisin vefatından sonra davacılar ve davalı arasında 01.06.2012 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi tanzim edildiği, dava konusu taşınmazın ilk kira başlangıcının 1984 tarihi konusunda ihtilaf bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazda 10 yıldan fazla süredir kiracı olan davalıların BK 347.maddesine göre taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 347/1.maddesi hükmüne göre; konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce TBK.nun 347.maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür. ./..


Olayımıza gelince; hükme esas alınan 01.06.2012 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında kira ilişkisi daha önce başlamış olsa bile son olarak 01.06.2012 başlangıç tarihli 2 yıl süreli sözleşmeyle kira ilişkisinin sürdürüldüğü görülmektedir. Bu durumda taraflar arasında geçerli olan sözleşmenin en son akdedilen 01.06.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece 01.06.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi esas alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davacıların murisi ile davalı arasında 1984 tarihinde yapıldığı ileri sürülen kira sözleşmesine istinaden davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.