1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

2. Hukuk Dairesi 2018/5158 E. , 2018/11886 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
2. Hukuk Dairesi 2018/5158 E. , 2018/11886 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi tazminatın reddi, manevi tazminatın miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakası hakkında hüküm kurulmaması, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece taraflara yüklenen kusurlu davranışlar yanında erkeğin eşinin eşyalarını topladığı ve 'gelin alın' dediği ancak gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-karşı davalı kadın tedbir ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Kadının bu talepleri ile ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50,51) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
4-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Davacı kadın, talep ettiği ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ileri sürmüş, davalı erkek ise ziynetlerin bir bölümünün düğün borçları için harcandığını, büyük bir kısmını da baba evine giderken kadının yanında götürdüğünü savunmuştur. Taraflar dilekçesinde yemin deliline dayanmamıştır. Hakim tarafından resen taraflara yemin teklif edilmesi hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda; erkek tanığı ziynetlerle düğün borçlarının ödendiğini beyan etmiştir. Buna göre; kadının ziynet eşyalarını rızası ile erkeğe verdiği, davalı erkek tarafından ziynet eşyalarının geri verilmemek üzere alındığı da ispatlanamadığına göre, davanın ziynetlerin tamamı yönünden kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ... yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ... geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.10.2018 (Çrş.)