6. Hukuk Dairesi 2015/7859 E. , 2016/2651 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
6. Hukuk Dairesi 2015/7859 E. , 2016/2651 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, davacının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 15.12.2009 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, aylık kira bedelinin 800 TL ve artış şartının yıllık % 15 olduğunu, davalı kiraya verenin davacı hakkında aylık 920 TL'den ödenmeyen 2011 yılı Temmuz ve Ağustos kiraları ile 2011 yılı Haziran ayı ile 2013 yılı Haziran ayları arası eksik ödenen kira bedelleri toplamı 7.942 TL için takip başlattığını, davacının ödenmeyen kira borcu bulunmadığı gibi 2011 yılında davalıyla sözlü anlaşma yapılıp kira bedelinde artış yapılmadığını, 2012 yılı kirasının 920 TL olduğunu, 2013 yılı kirası olan aylık 1.058 TL'yi de eksiksiz ödediğini, ayrıca kiralanana 6.000 TL'ye doğalgaz tesisatı döşetip bunun bedelinin de kiradan düşüleceği konusunda tarafların anlaştığını belirterek takipten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı kiraya veren davanın reddini savunmuş, 07.05.2015 tarihli celsede ödenmeyen kira bedellerinin elden ödenmediğine, artış yapılmayacağına ilişkin aralarında anlaşma olmadığına, doğalgaz tesisatı için harcanan bedelin kiradan düşüleceğine dair yine anlaşma olmadığına ilişkin yemin etmiş. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 15.12.2009 tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kiranın 800 TL olduğu, yıllık artış miktarının %15 olacağı, kiralananın kreş ve gündüz bakımevi olarak kullanılacağı düzenlemeleri bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesinde '' Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olduğu, bu kuralın bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacağı '' düzenlenmesi bulunmaktadır. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un “Geçmişe Etkili Olma” başlıklı 2.maddesinde Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, “Görülmekte Olan Davalara İlişkin Uygulama” başlıklı 7.maddesinde de Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120., aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138.maddesinin, görülmekte olan davalarda da uygulanacağı öngörülmüştür. ./..
Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesinin kamu düzenine ilişkin olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ancak 04.07.2012 tarihli 6353 Sayılı Kanun'un 53. maddesi ile değiştirilen 31.3.2012 tarihli 6217 Sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesine göre ”Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz. Bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmüne göre kiracısı tacir ve tüzel kişi olan işyerlerinde Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesi uygulanmayacaktır.
Yukarıda açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca sözleşmedeki artış şartı bir önceki kira yılında ÜFE artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olduğundan, işyeri olarak kiralanan dava konusu yer için, kiracının tacir olup olmadığı ve TBK 344/1 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 344. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında sözleşmede öngörülen kira bedelindeki artışın TBK 344. maddesi dikkate alınarak yapılmalı, bu konuda bilirkişiden rapor alınmalıdır. O halde az yukarıda belirtilen hususlarda araştırma yapılıp oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, davacının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 15.12.2009 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, aylık kira bedelinin 800 TL ve artış şartının yıllık % 15 olduğunu, davalı kiraya verenin davacı hakkında aylık 920 TL'den ödenmeyen 2011 yılı Temmuz ve Ağustos kiraları ile 2011 yılı Haziran ayı ile 2013 yılı Haziran ayları arası eksik ödenen kira bedelleri toplamı 7.942 TL için takip başlattığını, davacının ödenmeyen kira borcu bulunmadığı gibi 2011 yılında davalıyla sözlü anlaşma yapılıp kira bedelinde artış yapılmadığını, 2012 yılı kirasının 920 TL olduğunu, 2013 yılı kirası olan aylık 1.058 TL'yi de eksiksiz ödediğini, ayrıca kiralanana 6.000 TL'ye doğalgaz tesisatı döşetip bunun bedelinin de kiradan düşüleceği konusunda tarafların anlaştığını belirterek takipten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı kiraya veren davanın reddini savunmuş, 07.05.2015 tarihli celsede ödenmeyen kira bedellerinin elden ödenmediğine, artış yapılmayacağına ilişkin aralarında anlaşma olmadığına, doğalgaz tesisatı için harcanan bedelin kiradan düşüleceğine dair yine anlaşma olmadığına ilişkin yemin etmiş. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 15.12.2009 tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kiranın 800 TL olduğu, yıllık artış miktarının %15 olacağı, kiralananın kreş ve gündüz bakımevi olarak kullanılacağı düzenlemeleri bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesinde '' Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olduğu, bu kuralın bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacağı '' düzenlenmesi bulunmaktadır. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un “Geçmişe Etkili Olma” başlıklı 2.maddesinde Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, “Görülmekte Olan Davalara İlişkin Uygulama” başlıklı 7.maddesinde de Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120., aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138.maddesinin, görülmekte olan davalarda da uygulanacağı öngörülmüştür. ./..
Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesinin kamu düzenine ilişkin olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ancak 04.07.2012 tarihli 6353 Sayılı Kanun'un 53. maddesi ile değiştirilen 31.3.2012 tarihli 6217 Sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesine göre ”Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz. Bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmüne göre kiracısı tacir ve tüzel kişi olan işyerlerinde Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesi uygulanmayacaktır.
Yukarıda açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca sözleşmedeki artış şartı bir önceki kira yılında ÜFE artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olduğundan, işyeri olarak kiralanan dava konusu yer için, kiracının tacir olup olmadığı ve TBK 344/1 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 344. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında sözleşmede öngörülen kira bedelindeki artışın TBK 344. maddesi dikkate alınarak yapılmalı, bu konuda bilirkişiden rapor alınmalıdır. O halde az yukarıda belirtilen hususlarda araştırma yapılıp oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.