1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2016/1035 E. , 2018/19656 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2016/1035 E. , 2018/19656 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davacıya ait çeşitli inşaat işlerinde olmak üzere en son .../... da bulunan inşaatında işçi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ancak almaya hak kazanılan tazminatların ödenmediğini, davalı işyerinde konaklayarak çalışan müvekkilinin haftanın 7 günü 08.00 ila 18.00 saatleri arasında fazla mesai yaparak çalıştığını ancak fazla mesai ücretinin ödenmediğini, ayrıca ayda 14-15 gün akşam yemeklerinden sonra bu çalışma süresi haricinde de çalıştığını ancak bu çalışmanın karşılığının ise zamsız olarak ödendiğini, müvekkilinin 3 ayda bir 4-5 gün memleketine giderek izin kullandığını, bu izinler hariç tüm hafta tatillerinde çalıştığı ve hafta tatili çalışmasının karşılığı ücretin zamlı olarak ödenmediğini, müvekkilinin çalıştığı dönemlere denk gelen bütün genel tatillerde çalıştığını ancak ücretinin zamlı olarak ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin istifa ile sona erdiğini, asgari ücretle ve yasal çalışma saatleriyle sınırlı olarak çalıştığını, müvekkili işyerinde dini ve milli bayramlarda çalışma yapılmadığını, müvekkili işyerinde Pazar günü çalışılması halinde iznin hafta içinde bir gün tatil yapılmak suretiyle kullanıldığını bu kapsamda davacının hafta tatili izinlerini eksiksiz şekilde kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu ile iş sözleşmesini davalı işverenin feshettiğini ve davalı işverenin fesihte haksız olduğu gerekçesine dayanılarak, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili alacaklarında yapılan karineye dayalı makul indirim (takdiri indirim) dışında dava kabul edilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Davacının davasını bilirkişinin hesapladığı brüt miktarlara göre ıslah etmesine rağmen mahkemece alacakların net miktarlar üzerinden hüküm altına alınması davacı temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Diğer taraftan İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
6100 HMK.’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekir. Bu beyanlar diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tanık beyanlarına dayanılarak davacının ayda 3 hafta tatilinde çalıştığı kabulüne göre hesaplama yapılmış ise de, davacı tanıkları davalı işverene karşı benzer iddialarla dava açmış, bir başka anlatımla davalıyla aralarında ihtilaf bulunan, tanıklar olup beyanlarına ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Nitekim davacı tanıkları ... ve ...’in açtıkları davalarda, hafta tatili alacak talepleri yerel mahkemelerce hüküm altına alınmış ise de, Dairemizce “… davacı tanıklarının davalı işverene karşı aynı nedenlerle dava açtığı ve davacı ile menfaat birliği içinde oldukları bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceği…” belirtilerek talebin davalı tanık beyanlarına göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. (Sırasıyla Dairemizin 29/05/2017 tarih ve 2016/20399 Esas, 2017/9145 Karar ve 29/05/2017 tarih ve 2016/20400 Esas, 2017/9146 Karar, sayılı bozma ilamları)
Ancak eldeki davada davalı tarafın dinlettiği tanıklar ... ve ... net bir şekilde haftada bir gün (Pazar günü) çalışma yapılmadığını beyan etmişlerdir. Dosyada davacının hafta tatilinde çalıştığı iddiasını ihtilaflı tanık beyanı dışında destekleyen herhangi bir belge ve bilgide bulunmamaktadır. Bu durum karşısında, ispat yükü üzerinde davacının hafta tatillerinde çalıştığı iddiasını usulünce ispat ettiğinden söz edilemeyeceğinden, hafta tatili alacak talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
4- Davacının fazla çalışma alacak talebi de, hafta tatili alacak talebiyle ilgili olarak yukarıdaki bentte açıklandığı şekilde salt davacı tanıklarının beyanları esas alınarak hesaplanmıştır. Ne var ki, fazla çalışma saat miktarı farklı olmakla birlikte davalı tanık beyanlarına göre de davacının fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenle, fazla mesai alacak talebinin davalı tanıklarının beyanları esas alınarak değerlendirilmesi gerekirken, işverenle ihtilaf içinde olan davacı tanık beyanlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.