9. Hukuk Dairesi 2018/6947 E. , 2018/16941 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2018/6947 E. , 2018/16941 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ
DAVANIN TÜRÜ : Davacı, iş sözleşmesinde esaslı değişiklik yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kapsamı değiştirilerek yeniden esas hakkında karar verileceğinden HMK'nın 353/1-b maddesinin 2. alt bendi gereğince ... 5. İş Mahkemesi'nin 2016/430 Esas, 2017/447 Karar sayılı ve 05/07/2017 tarihli kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 22/02/2018 gün ve 2018/1821 Esas, 2018/3798 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, bozmaya karşı direnme kararı vermiştir.
Direnme kararı davacı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile eklenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Dairemizin “İşçi iş sözleşmesinde yapılan değişikliğin esaslı değişiklik niteliğinde olup olmadığı dolayısıyla bu işlemin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca bağlayıp bağlamayacağı konusunda tereddüt duyabilir. Yapılan işlem esaslı değişiklik niteliğindeyse ve işçinin yazılı kabulü yoksa işçiyi bağlamayacağı hususu Kanun tarafından işçiye tanınmış bir haktır. Bu hakkın olup olmadığı da 6100 sayılı Kanun m.106/1 uyarınca belirlenmesi talep edilebilir. İşçinin kanunun verdiği haklardan yararlanabilmek için tespit davası açmasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği açık olduğu gibi işçi yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olduğu konusunda alacağı ilamı işverene ibraz ettiğinde, işveren yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunu, işçinin çalışma şartlarında esaslı değişiklik yaptığını görerek yaptığı işlemi geri alma durumu doğabilecektir. İşçiyi yapılan işlemin esaslı değişiklik niteliğinde olup olmadığı konusunda tereddüt duyduğu bir işleme karşı doğrudan iş sözleşmesini işçi feshetsin ya da bu işleme uymasın iş sözleşmesini işveren feshetsin ondan sonra ona göre işçi eda davası açsın demek işçiyi koruma ilkesiyle de bağdaşmayacaktır. Çünkü yapılan işlem esaslı değişiklik niteliğinde değilse yukarıda da bahsedildiği üzere işçi iş sözleşmesini feshettiğinde kıdem tazminatına hak kazanamayacak, işveren feshi ise haklı fesih niteliğinde olabilecektir. Bu açıdan davacı işçinin 6100 sayılı Kanun'un 106/2 maddesi anlamında korunmaya değer güncel bir yararı da bulunmaktadır. Dolayısıyla davacı işçinin iş sözleşmesinde yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olup olmadığını saptamakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin kararı hatalı olup bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olduğu ayrıca direnme kararında bahsedilen Dairemizin 2017/21943 esas, 2017/20992 karar sayılı ilamına konu olayda davacı talebinin görevlendirmenin iptali olup, nitekim Dairemiz kararında da bunun belirtildiği, bu itibarla kararın emsal olamayacağı, direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ
DAVANIN TÜRÜ : Davacı, iş sözleşmesinde esaslı değişiklik yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kapsamı değiştirilerek yeniden esas hakkında karar verileceğinden HMK'nın 353/1-b maddesinin 2. alt bendi gereğince ... 5. İş Mahkemesi'nin 2016/430 Esas, 2017/447 Karar sayılı ve 05/07/2017 tarihli kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 22/02/2018 gün ve 2018/1821 Esas, 2018/3798 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, bozmaya karşı direnme kararı vermiştir.
Direnme kararı davacı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile eklenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Dairemizin “İşçi iş sözleşmesinde yapılan değişikliğin esaslı değişiklik niteliğinde olup olmadığı dolayısıyla bu işlemin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca bağlayıp bağlamayacağı konusunda tereddüt duyabilir. Yapılan işlem esaslı değişiklik niteliğindeyse ve işçinin yazılı kabulü yoksa işçiyi bağlamayacağı hususu Kanun tarafından işçiye tanınmış bir haktır. Bu hakkın olup olmadığı da 6100 sayılı Kanun m.106/1 uyarınca belirlenmesi talep edilebilir. İşçinin kanunun verdiği haklardan yararlanabilmek için tespit davası açmasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği açık olduğu gibi işçi yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olduğu konusunda alacağı ilamı işverene ibraz ettiğinde, işveren yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunu, işçinin çalışma şartlarında esaslı değişiklik yaptığını görerek yaptığı işlemi geri alma durumu doğabilecektir. İşçiyi yapılan işlemin esaslı değişiklik niteliğinde olup olmadığı konusunda tereddüt duyduğu bir işleme karşı doğrudan iş sözleşmesini işçi feshetsin ya da bu işleme uymasın iş sözleşmesini işveren feshetsin ondan sonra ona göre işçi eda davası açsın demek işçiyi koruma ilkesiyle de bağdaşmayacaktır. Çünkü yapılan işlem esaslı değişiklik niteliğinde değilse yukarıda da bahsedildiği üzere işçi iş sözleşmesini feshettiğinde kıdem tazminatına hak kazanamayacak, işveren feshi ise haklı fesih niteliğinde olabilecektir. Bu açıdan davacı işçinin 6100 sayılı Kanun'un 106/2 maddesi anlamında korunmaya değer güncel bir yararı da bulunmaktadır. Dolayısıyla davacı işçinin iş sözleşmesinde yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olup olmadığını saptamakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin kararı hatalı olup bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olduğu ayrıca direnme kararında bahsedilen Dairemizin 2017/21943 esas, 2017/20992 karar sayılı ilamına konu olayda davacı talebinin görevlendirmenin iptali olup, nitekim Dairemiz kararında da bunun belirtildiği, bu itibarla kararın emsal olamayacağı, direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.