1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

MURAT KILIÇ V. TÜRKİYE, ADİL YARGILANMA HAKKI

Gönderilme zamanı: 16 Kas 2021, 13:11
gönderen Hepsihukuk
AİHM
MURAT KILIÇ V. TÜRKİYE

İlgili Kavramlar

ADİL YARGILANMA HAKKI

İçtihat Metni

MURAT KILIÇ v. TÜRKİYE

(Adil Yargılanma Hakkının İhlali İddiası)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 1. Daire Kararı

Başkan; C.L. Rozakis, Üyeler; R. Türmen, F. Tulkens, N. Vaji?, S. Botoucharova, A. Kovler, V. Zagrebelsky, S. Nielsen

Başvuru No: 40498/98
Karar Tarihi: 30 Eylül 2004

Dava, Türk Hükümeti aleyhine Türk vatandaşı, Murat Kılıç tarafından, yargılandığı ve suçlu bulunduğu Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesince yargılanmasının Sözleşmenin 6/1. maddesi hükmü gereğince adil yargılanma hakkını, siyasi fikirlerinden dolayı suçlanıp mahkum edilmesinin de Sözleşmenin 9 ve 10. maddelerini ihlal ettiğini iddia etmiştir.

Başvuruyu kısmen kabul edilebilir bulan Mahkeme ise oybirliğiyle;

1. Sözleşmenin 6/1. maddesinin ihlal edildiğine,
2. Başvuru sahibinin manevi tazminat talebi karşısında, ihlalin tespitine dair kararın manevi zararı karşılayacak yeterli bir durum olduğuna;
3.
(a) Sorumlu Hükümetin, başvuru sahibine, Sözleşmenin 44/2. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinde sonra üç ay içinde, masraflar ve harcamalar için 3,000 Euro'yu Türk Parasına çevrilerek ödenmesine;
(b) Yukarda belirtilen üç ayın geçmesinden itibaren faiz olarak, Avrupa Merkez Bankası tarafından marjinal ödünç kolaylığına uygulanan faiz oranın %3 oranında artırılarak uygulanmasına;
4. Başvuru sahibinin diğer iddiaların reddine karar verilmiştir.

KARARDA ATIF YAPILAN DİĞER DAVALAR

1. Incal v. Türkiye, 9 Haziran 1998
2. Çıraklar v.Türkiye, 28 Ekim 1998
3. Özel v.Türkiye, no; 42739/98, 7 Kasım 2002
4. Gençel v. Türkiye, no; 53431/99, 23 Ekim 2003
5. Özdemir v. Türkiye, no; 59659/00, 6 Şubat 2003
6. Findlay v.Birleşik Krallık, 25 Şubat 1997
7. Sawicka v. Polonya, no; 37645/97, 1 Ekim 2002
8. Uzunhasanoğlu v. Türkiye, no; 35070/97, 20 Nisan 2004

PROSEDÜR
1-8. Dava, İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Korunmasına İlişkin Sözleşme'nin (Sözleşme) eski 25. maddesi uyarınca, Türk Hükümeti aleyhine Türk vatandaşı Murat Kılıç (başvuru sahibi) tarafından 7 Mart 1998 tarihinde açılmıştır. Başvuru sahibi, yargılandığı ve suçlu bulunduğu Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinde askeri hakim üyesi bulunmasının mahkemenin bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaldırdığını ve bunun da Sözleşmenin 6/1. maddesi hükmü gereğince adil yargılanma hakkını, ayrıca siyasi düşüncelerinden dolayı suçlu bulunmasının Sözleşmenin 9. ve 10. maddelerini ihlal ettiğini iddia etmiştir. Mahkeme ise başvurunun sadece 6. madde çerçevesinde kabul edilebilir olduğuna karar vermiştir.

OLAYLAR
I. DAVANIN ÖZEL ŞARTLARI
9-11. Başvuru sahibi, 1964'de doğmuştur ve Ankara'da ikamet etmektedir. 18 Ekim 1995 tarihinde başvuru sahibi Ankara Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından, evinde yapılan bir aramadan sonra yakalanmıştır. 2 Kasım 1992 tarihinde, Cumhuriyet Savcısı, yasadışı amaçlarla Devletin bölünmez bütünlüğünü yıkmaya çalışan, yasadışı bir örgüt (Kürdistan Birliği Partisi "PRK") kurmakla başvuru sahibi suçlamış ve altı şahıs hakkında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinde dava açmıştır. Başvuru sahibi ve beraber suçlananlar, ayrıca, yasadışı bildiri dağıtmaktan ve üç şahsa ait nüfuz cüzdanı ve ehliyet bulundurmaktan suçlanmışlardır.
12. Cumhuriyet savcısı, başvuru sahibi ve beraber suçlananları, Türk Ceza Kanununun 171/1, 350/2 ve 536/2,3. maddeleri ve aynı kanununun 125. maddesi ile 12 Nisan 1991 tarihli 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi kapsamında suçlamıştır. Savcı, bildiriler ile başvuru sahibi ve beraber suçlananların evindeki aramada bulunan bayrak ve PRK'nın içtüzüğünde belirtilen siyasi programı delil olarak ileri sürmüştür.
13. 7 Kasım 1996 tarihinde, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, başvuru sahibini ve dört arkadaşını Türk Ceza Kanununun 168/2. maddesine ve Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesine aykırılıktan suçlu bulmuştur. Evlerinde yapılan arama, propaganda yoluyla, Devletin bölünmez bütünlüğünü yıkarak bağımsız Kürt devleti kurmayı amaçlayan partinin içtüzüğünü ortaya çıkarmıştır. Aynı zamanda, Mahkeme, İran, Irak ve Suriye bölgesinde, bağımsız, sosyalist ve birleşmiş Kürdistan devletini zor kullanarak kurmayı amaçladığını vurgulamıştır.
14-15. Mahkeme, başvuru sahibini ve dört arkadaşını, on iki yıl altı ay hapis ve sınırsız olarak kamu hizmetlerinden mahrumiyete mahkum etmiştir. 7 Ekim 1997'de başvuru sahibi, Yargıtay'a temyize gitmiştir.

II. İLGİLİ İÇ HUKUK KURALLARI VE UYGULAMALARI
16. Neticeye müessir ilgili iç hukuk kuralları için bakınız: Incal v. Türkiye, 9 Haziran 1998, Reports of Judgments and Decisions 1998-IV, Çıraklar v.Türkiye, 28 Ekim 1998, Özel v.Türkiye, no; 42739/98, 7 Kasım 2002 ve Gençel v. Türkiye, no; 53431/99, 23 Ekim 2003.

HUKUKİ BOYUT
I. SÖZLEŞMENİN 6. MADDESİNİN İHLALİ İDDİASI
17. Başvuru sahibi, Sözleşmenin 6/1. maddesi kapsamında, yargılandığı ve suçlu bulunduğu Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinde askeri hakimin de hazır bulunmasının yargılamanın tarafsız ve bağımsız durumunu ortadan kaldırdığını ve bunun da adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini iddia etmiştir.
18. Hükümet, yönetme yetkisi çerçevesinde Devlet Güvenlik Mahkemesi askeri üyelerinin atanmasındaki yetkisinin ve hakimlik teminatının, Sözleşmenin 6/1. maddesi anlamında, bağımsızlığın ve tarafsızlığın gereklerine tamamen uygun olarak bu mahkemelerde sağlandığını ileri sürmüştür.
19. Mahkeme, geçmişte, benzer şikayetleri incelemiş ve bunların 6/1. kapsamında ihlal oluşturduğuna karar vermiştir (bkz. Diğer birçok içtihatlar arasında, yukarda belirtilen Özel kararı, §§ 33-34, ve Özdemir v. Türkiye, no; 59659/00, §§ 35-36, 6 Şubat 2003). Bu sebeple, Mahkeme, mevcut davada, farklı bir karar vermesini gerektirecek bir nedenin olmadığını belirtmiştir. Bununla birlikte, yasa dışı bir örgütün üyesi olduğuna dair Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılanan başvuru sahibinin, Askeri Yargı üyesi ve muvazzaf asker olan birinin de bulunduğu bir yargılamada, endişeli olmasının kabul edilebilir olduğunu belirtilmiştir. Bu sebeple, Devlet Güvenlik Mahkemesinin tarafsızlık ve bağımsızlıktan yoksun olduğuna dair başvuru sahibinin korkuları nesnel olarak savunulabilir olduğu ifade edilmiştir (bkz. Yukarda belirtilen Incal kararı).
20. Sonuç olarak, Mahkeme Sözleşmenin 6/1. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

II. SÖZLEŞMENİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI
21. Sözleşme'nin 41. maddesi aşağıdaki hükmü ihtiva etmektedir:

"Mahkeme işbu Sözleşme ve Protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun bir surette zarar gören tarafın tatminine hükmeder."

A. Maddi, Manevi Zarar
22-26. Başvuru sahibi, maddi ve manevi zararları için toplam 296,000,000 Euro tazminat talep etmiştir. Hükümet, başvuru sahibinin talebini reddetmiştir. Ayrıca talep edilen toplamın aşrı ve adaletsiz olduğunu ileri sürmüştür. Maddi zarar ile ilgili olarak, Mahkeme ilk olarak, Devlet Güvenlik Mahkemesi önündeki soruşturmada sonucun ne olduğuna dair bir tartışma yapılmadığını belirtmiştir (bkz. Findlay v.Birleşik Krallık, 25 Şubat1997, Reports 1997-I, § 85). Buna ek olarak, başvuru sahibinin maddi zarar ile ilgili talepleri herhangi bir delille kanıtlanmamıştır. Bu sebeple Mahkeme, bu kapsamda tazminat olamayacağına karar vermiştir. Mahkeme, ihlalin tespitine dair kararın manevi zararı karşılayacak yeterli bir durum olduğunu da belirtmiştir (bkz., yukarda belirtilen Çıraklar kararı). Bununla birlikte, Mahkeme, 6/1. madde anlamında bir bağımsız ve tarafsız mahkeme önünde yapılmayan yargılamaların, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde tekrar yargılanmasının temin edilmesinin gerektiğini ifade etmiştir (bkz, yukarda Gençel kararı).
B. Masraflar ve Harcamalar
27-30. Başvuru sahibi, yerel otoriteler ve Strazbourg'taki birimler önündeki masraf ve harcamaları için toplam 12,500 Euro talep etmişlerdir. Hükümet, başvuru sahibinin iddiasını reddetmiştir. Ayrıca talep edilen toplamın aşrı ve adaletsiz olduğunu ileri sürmüştür. Mahkeme, makul, gerekli ve güncel olduğu derecede masraflar ve harcamalar ile ilgili olarak tazminata karar verilebileceğini belirtmiştir (bkz. Sawicka v. Polonya, no; 37645/97, § 54, 1 Ekim 2002). Mahkeme, 630 Euro Avrupa Konseyince adli yardım bağlamında karşılanmak üzere başvuru sahibine 3,000 Euro ödenmesine karar vermiştir (bkz., diğer içtihatlar arasında, Uzunhasanoğlu v. Türkiye, no; 35070/97, § 33, 20 Nisan 2004).

C. Gecikme Faizi
31. Mahkeme, gecikme faizleri oranın, Avrupa Merkez Bankası tarafından marjinal ödünç kolaylığına uygulanan faiz oranın %3 oranında artırılarak uygulanmasının uygun olacağına karar vermiştir.

BU GEREKÇELERLE MAHKEME OYBİRLİĞİYLE;
1. Sözleşmenin 6/1. maddesinin ihlal edildiğine,
2. Başvuru sahibinin manevi tazminat talebi karşısında, ihlalin tespitine dair kararın manevi zararı karşılayacak yeterli bir durum olduğuna;
3.
(a) Sorumlu Hükümetin, başvuru sahibine, Sözleşmenin 44/2. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinde sonra üç ay içinde, masraflar ve harcamalar için 3,000 Euro'yu Türk Parasına çevrilerek ödenmesine;
(b) Yukarda belirtilen üç ayın geçmesinden itibaren faiz olarak, Avrupa Merkez Bankası tarafından marjinal ödünç kolaylığına uygulanan faiz oranın %3 oranında artırılarak uygulanmasına;
4. Başvuru sahibinin diğer iddiaların reddine karar verilmiştir.

Not: Bu kararların bize ulaşmasında katkıları olan HSYK üyesi Sayın Prof. Dr. Bülent ÇİÇEKLİ ile Polis Akademisinde görevli Sayın Ömer YILMAZ'a (Komiser) teşekkür ederiz.