1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2018/5093 E. , 2018/13442 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2018/5093 E. , 2018/13442 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
DAVA TÜRÜ : ALACAK


DAVA : Davacı kıdem tazminatı ile yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacağının tahsilini istemiştir.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel mahkeme kararının davalılar tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 27/01/2015 Gün, 2014/37164 Esas, 2015/2352 sayılı kararıyla kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozma kararına direnilmesi ve bu kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/04/2018 Gün, 2016/9-929 Esas, 2018/796 sayılı kararıyla, ilk kararın Özel Dairece bozulmasından sonra davacı vekilinin 06.05.2015 tarihli dilekçesine eklediği parmak izi sistemine dayalı giriş çıkış kayıtları ile bu kayıtların önceki raporla paralellik gösterip göstermediği hususunda alınan 14.05.2015 havale tarihli bilirkişi ek raporuna dayalı olarak ve toplanan bu delillere gerekçede aynen yer verilmek suretiyle direnme adı altında yeni bir karar verildiği mahkemenin direnme olarak adlandırdığı bu karar gerçekte direnme olmayıp bozma konusu ile ilgili bozma sonrası ortaya çıkan yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının inceleme merciinin Özel Daire olduğu gerekçesiyle temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemenin önceki kararının davalılar tarafından temyizi üzerine, Dairemizce ispatlanmayan fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak parmak izi sisteminin 2011-2013 yılları arasında olduğu da nazara alınarak ve dava konusu edilen dönemin tamamının parmak izleri ile tespitinin parmak izi sisteminin devreye girme tarihi itibariyle de mümkün olmadığı, söz konusu parmak izi ile hazırlanan çizelgelerin parmak iziyle tespit edilmeyen dönem açısından da emsal ve karine teşkil edeceği kanaatine varıldığı tanık beyanlarının da fazla çalışmayı desteklediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemenin önceki kararının Dairemizce tanık beyanlarından davalı işyerinde fazla çalışma yapıldığını söylemenin mümkün olmadığı, davacı tanıklarından ... davacının kendisinin yerine geldiğini, davacının haftanın 5 günü 08:00-17:00, diğer tanık Mahli Koç ise haftanın 6 günü 08:00-16:00 mesai ile çalıştığını beyan ettiği bu çalışma sistemine göre davacının davalı işyerinde haftalık 45 saati geçen çalışması bulunmadığı, ispatlanmayan fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerektiği noktasında bozulmuştur.
Dairemizin bozma ilamı sonrası davacı vekili 06.05.2015 havale tarihli dilekçeyle davacının fazla çalışmanın varlığını ortaya koyduğunu belirttiği parmak izi sistemine ait çıktılar sunmuştur.
Davalılar vekilleri 06.05.2015 tarihli celsede söz konusu belgelerin ilk kez sunulduğunu bozma ilamından sonra sunulan belgeleri kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece bu kayıtlar ve dosya bilirkişiye tevdi edilmek üzere bozma öncesi rapordaki fazla mesai hesaplamasıyla parmak izine bağlı giriş-çıkışların paralellik gösterip göstermediği noktasında rapor alınması yönünde karar verilmiştir. Bilirkişi 21.01.2012-28.02.2013 çalışma dönemine ilişkin parmak izine dayalı mesai giriş ve çıkış saatlerini içerir çıktılara dayalı hesaplanan fazla çalışma alacağını hesaplamış, mahkemece bozma ilamına konu karar gibi fazla çalışma ücreti alacağının tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Tanık anlatımları dikkate alındığında davacının fazla çalıştığını ispatlayamamıştır. Davacının daha önce sunmadığı bozma ilamından sonra sunduğu ve davalı tarafça açıkça muvafakat edilmeyen parmak izi kayıtları da değerlendirilerek fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmesi hatalıdır. Bu nedenle fazla çalışma ücreti alacağının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 21/06/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

Somut uyuşmazlıkta tanık beyanlarının elverişli olmaması nedeni ile bozmadan sonra sunulan işe giriş ve çıkış saatlerini gösteren parmak kayıtlarının delil olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışma konusudur.
Mahkemece yapılan ilk yargılamada tanık beyanlarına dayanarak verdiği ilk karar Dairemizin 27.01.2015 gün, 2014/37164 Esas, 2015/2352 Karar sayılı ilamı ile “davacı tanıklarının ortak beyanlarından davalı işyerinde 3'lü vardiya ile çalışıldığı sabit olup, tanıklar vardiya haricinde, arıza ve bakım işi çıktığında, davacının ekstra mesai yaptığını beyan ettikleri, ancak, bu anlatımların davacının haftada kaç gün ve ne kadar saat fazla çalıştığını tespit için ispata elverişli olmadığı, mahkemece ispatlanamayan fazla çalışma ücreti alacağının reddi yerine kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma sonrası yerel mahkemeye davacı vekilinin işe giriş ve çıkış saatlerini gösteren bir dönem için parmak kayıtlarını sunması üzerine, yerel mahkeme önceki kararda direnerek, “dayanılan parmak izi sisteminin 2011-2013 yılları arasında olduğu da nazara alınarak ve dava konusu edilen dönemin tamamının parmak izleri ile tespitinin parmak izi sisteminin devreye girme tarihi itibariyle de mümkün olmadığı, söz konusu parmak izi ile hazırlanan çizelgelerin parmak iziyle tespit edilmeyen dönem açısından da emsal ve karine teşkil edeceği kanaatine varıldığı” gerekçesi ile fazla mesai ücret alacağına karar verilmiştir.
Direnme kararı önüne gelen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18.04.2018 gün ve 2016/9-929 Esas, 2018/796 Karar sayılı ilamı ile “mahkemenin direnme olarak adlandırdığı bu karar gerçekte direnme olmayıp bozma konusu ile ilgili bozma sonrası ortaya çıkan yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu” gerekçesi ile dosyanın temyizen incelenmesi için Dairemize göndermiştir.
Çoğunluk görüşü ile “Tanık anlatımlarının davacının haftada kaç gün ve ne kadar fazla çalıştığını tespit için ispata elverişli olmadığı, davacının daha önce sunmadığı, bozma ilamından sonra sunduğu ve davalı tarafça açıkça muvafakat edilmeyen parmak izi kayıtları da değerlendirilerek fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle fazla çalışma ücreti alacağının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin bozma nedeni” olduğu gerekçesi ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Öncelikle dosya içeriğine göre işyerinde üçlü vardiyalı çalışma düzeni olduğu konusunda tartışma yoktur. Ancak davacı ve diğer kendisi gibi çalışanlar arıza bakımında çalışmakta olup, iddia ve beyanlarında vardiya bitmesine rağmen haftanın birkaç günü iyileştirme ve bakım çalışmalarının uzaması nedeni ile 2-3 saat çalıştıklarını, bu çalışma saatinin arızanın durumuna göre değiştiğini iddia etmiş, tanıklarda bunu doğrulamışlardır.
Davacı taraf dava dilekçesinde çalışma koşulları hakkında tanık beyanları yanında işyeri kayıtlarına da dayanmıştır. Dinlenen tanıklar işyerinde işe giriş parmak okuma kayıtlarının bir dönem tutulduğunu doğrulamışlardır.
6100 sayılı HMK’un 31. maddesi uyarınca “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddî veya hukukî açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir”. Maddi vakıa, konusunda tarafların ve tanıkların beyanları çelişkili veya belirsiz ise ayrıntılı tanık beyanı alınması ve tanık beyanlarındaki çelişkinin giderilmesi, hakimin aydınlatma görevine girmektedir(Y. 9. HD. HD. 03.05.2013 gün ve 2011/9221 E, 2013/13387 K. Aynı yönde 22. HD. 13.10.2011 gün ve 2011/947 E, 2011/2792 K. , 22. HD.05.04.2013 gün ve 2012/19887 E, 2013/7448 K.). İşin düzenlenmesi çalışma şartları açık değil ve çelişkili ise aydınlatma görevi kapsamında hakim tarafından açıklığa kavuşturulmalıdır(Y. 22. HD. 29.03.2013 gün ve 2012/10997 E, 2013/6778 K ). Bu madde kapsamında, hakim gerekirse yeni delil sunulmasını da isteyebilir.
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar üçlü vardiya var ise de işin niteliğinden iyileştirme ve arıza bakımının devamı nedeni ile vardiya mesai süresi sona ermesine rağmen davacının çalışmaya devam ettiği sabittir. Bu işin niteliğinden kaynaklandığı gibi tanıklarca doğrulanmıştır. Ayrıca bozmadan sonra sunulan giriş ve çıkışı gösteren parmak okuma kayıtları da aynı yöndedir.
Öncelikle tanık beyanları elverişli olup, burada haftanın kaç günü ve kaç saat vardiya bitmesine rağmen çalışıldığı konusunda açıklık bulunmamaktadır. Bu durum hakimin aydınlatma görevi kapsamında kaldığından tanıkların dinlenerek kayıtlı dönem dışında açıklığa kavuşturulması ve belirsizliğin giderilmesi gerekir.
Diğer taraftan davacının temyizden sonra sunduğu ve işin niteliği nedeni ile vardiyalı çalışmada vardiya bitmesine rağmen çalışmaya devam edildiğini gösteren işe giriş ve çıkış saatlerini gösteren parmak izi kayıtları, davalının elinde bulunan ve davacının dava dilekçesinde dayandığı işyeri kayıtlarındandır. Yeni delil değildir. Kaldı ki maddi vakıa da belirsizlik halinde hakim yeni delil gösterilmesini de isteyebilecektir. Fazla mesai konusunda belirsizlik bulunduğuna göre dayanılan bu kayıtların daha sonra sunulması da yasaya uygundur. Mahkemece kayıtların esas alınması isabetlidir. Ancak mahkemece “söz konusu parmak izi ile hazırlanan çizelgelerin parmak iziyle tespit edilmeyen dönem açısından da emsal ve karine teşkil edeceği” gerekçesi ile kayıt olmayan dönem için tanık beyanları önceki karardaki haftalık çalışma esasına göre alınmıştır. Oysa tanık anlatımları ve çalışma saatleri konusunda belirsizlik giderilmediği gibi kayıtlı dönemde ortalama haftalık çalışma süresi daha az tespit edilmiştir. Emsal alınacak ise kayıtlı dönemde ki ortalama haftalık çalışma süresi esas alınmalıdır. Kararın bu yönü ile bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan Dairemiz çoğunluğunun bozma kararındaki gerekçelerine katılamıyoruz. 21.06.2018