1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2017/7557 E. , 2018/12787 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2017/7557 E. , 2018/12787 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI


A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkette 05.12.2011-06.09.2013 tarihleri arasında en son 966,49 TL. ücretle hemşire olarak çalıştığını, iş akdini ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 05.09.2013 tarihi itibariyle işe mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle 09.09.2013 tarihi itibariyle haklı nedenle feshedildiğini, tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, yetkili mahkemenin hangi iş mahkemesi olduğu uyuşmazlık konusudur.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir.

İş mahkemesinin görevi kapsamında bulunan bir dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
Türk Medeni Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, gerçek kişi yönünden yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh olarak kabulü gerekir. Aynı Yasanın 49. maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir (Yargıtay 9. H.D. 23.06.2008 gün ve 2008/17468 Esas, 2008/17262 Karar sayılı ilamı).
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir (Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2008/20378 Esas, 2008/12778 Karar sayılı ilamı).
Dosya içeriğine göre davacının çalıştığı davalıya ait işyerinin Akçaabat ilçesinde olduğu, davalı şirketin işlerinin yönetildiği yer ve ticari adresin Çaykara ilçesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın 5521 sayılı Kanunun 5. maddesi gereği Trabzon İş Mahkemeleri’nde görülmesi mümkün olmadığından mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsizdir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.