9. Hukuk Dairesi 2018/5185 E. , 2018/12737 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2018/5185 E. , 2018/12737 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi süresi içinde duruşmalı olarak davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, müvekkilinin 10/07/2004 tarihinde davalıya ait işyerinde akaryakıt satış görevlisi (pompa görevlisi) olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin feshedildiği 30/03/2013 tarihine kadar çalışmasının devam ettiğini, işyerinde asgari ücretin bankaya yatırıldığını, 250,00 TL.'nin ise elden ödendiğini, iş akdinin haklı nedenle feshettiğini, işverence feshe ilişkin ihtarname tebliğ edildikten sonra işverenin işyeri şartları ıslah edileceği yönündeki vaatlerine istinaden işyerinde çalışmaya devam ettiği, çalışma şartlarında düzeltilme yapılmadığı gibi müvekkiline yasal hak ve alacaklarının da ödenmediğini iddia ederek; kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, hizmet sözleşmesinde görüldüğü üzere işyerinde asgari ücretle çalıştığını, yıllık izinlerini kullandığını, 07/03/2013 tarihli ihtarname gereği işten istifa ederek ayrıldığını, davacı tarafından iş akdi feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının davalı iş yerinde çalışması karşılığında fazla çalışma ücreti ile genel tatil ve bayram tatili ücretlerinden ödenmeyen kısımlar olduğu, yıllık izinlerin kullandırılmadığı, ücretinin ödenmediği bu sebeplerle davacının fesih ihtarnamesi göndermek suretiyle iş akdini feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatına hak kazandığı, ihbar tazminatı talep etmiş ise de, iş akdini kendisi feshettiğinden ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut uyuşmazlıkta; davacı fazla çalışma iddiasını ispatlamak için tanık deliline dayanmıştır. Davacı tanığı olarak dinlenen işçiler aynı şekilde davalı aleyhine dava açan kişilerdir.
Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar, tanık olarak dinlenmiş ise; bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda davacının 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme esasına göre çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı tanıklarının davası olduğundan sadece bu beyanlara göre sonuca ulaşılması yeterli değildir. Dosya içeriğinde Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüğü’nce davalı işyerinde yapılan inceleme ile düzenlenen raporda, davalı işyerinde 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme esasına göre çalışıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda anılan İl Müdürlüğü’nce davalı işyerinde 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme esasına göre çalışmanın tespit edildiğinden bahsedilmiş ise de; bu kabul dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Açıklanan delil durumuna göre; davacının fazla çalışmasının 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme usulüne göre değerlendirilip hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalıdır.
3-Dosya içeriğindeki ibranamede alındığı kabul edilen ve miktar olarak gösterilen 1.500,00 TL. dini milli bayram ücreti ile 6.000,00 TL. fazla mesai ücretinin hesaplamada dikkate alınıp alınmayacağı uyuşmazlık konusudur.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda ibranamede elden alındığı kabul edilen miktarlar hesaplamada dikkate alınmamıştır. Yargılama safhasında davacı ibranamedeki imzasını inkâr etmemiş ve açıkça irade fesadına da dayanmamıştır. Öte yandan, aynı gün temyizi incelemesi yapılan emsal (2018/5305) davada aynı şekilde alınan ibranamedeki miktarlar mahsup edilmiş olup, karar bu yönüyle temyiz edilmemiştir.
Mevcut delil durumu itibariyle; ibranamede elden alındığı açıklanıp gösterilen miktarların davacıya ödendiği izlenimi edilmekle bu konunun aydınlatılması gereklidir.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, davacı asile ibranamede elden alındığı kabul edilen 1.500,00 TL. dini milli bayram ücreti ile 6.000,00 TL. fazla mesai ücretinin tarafına ödenip ödenmediğinin sorulup sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde fazla çalışma ile genel tatil ve bayram tatili alacaklarının kabulü isabetsizdir.
4-Davacı işçinin kullanmadığı yıllık ücretli izin süresinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, “Müvekkilinin çalıştığı süre boyunca yalnızca 1 yıla ait yıllık iznini kısmen kullanabilmiş kalan hiçbir yıllık iznini kullanamamış …” yönünde açıklaması mevcuttur.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda fiili ve hukukî olgulara göre işveren kayıtları esas alınmadan izin süresi, davacının kıdemine göre tespit edilmiş ise de; bu tespit dosya içeriğine göre yeterli değildir. Zira dava dilekçesinde kullandığı kabul edilen izin süresinin davacıdan sorulup açıklattırılması ve sonucuna göre karar verilmesi maddi vakıa ile bağlılık kuralının (6100 sayılı HMK'nun 25. Md.) gereği olup, aksi yöndeki uygulama usule aykırıdır.
5-Hükmedilen yıllık ücretli izin, fazla çalışma, genel tatil ve bayram tatili ücret miktarlarının net mi yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesi de 6100 sayılı HMK.nun 297/2.maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön