1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2017/7362 E. , 2018/12252 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2017/7362 E. , 2018/12252 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2011 yılı Ekim ayından 8 Ağustos 2013 tarihine kadar davalıya ait işyerinde fırıncı ustası olarak çalıştığını, davacının en son 1.700,00 TL net ücret aldığını, ancak primlerinin asgari ücret üzerinden gösterilerek ve eksik ödendiğini, vekil edenin bu durumu işverene ilettiğinde davalı işverenin müvekkili 8.8.3013 tarihinde kovarak bir daha işe gelmemesini söylediğini, davalının kötüniyetli olarak davacının devamsızlık yaptığından bahisle ihtarname gönderdiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin devamsızlık nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının müvekkilin gönderdiği ihtarnameye karşılık olarak vekil edene ... 1.Noterliğinin ihtarnamesini yolladığını, davacının Eylül ayı başında ... isimli başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, davacının iş akdi sona erdirilmeden önce başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, bu durumu öğrenen işverenin davacıyı ...’ya şikayet ettiğini, davacının Ağustos ayı ücretinin tam olarak ödendiğini işinin sigortasının 2013 yılı itibariyle halen ödenmeye devam ettiğini,davacının kürekçi olarak çalıştığını, fazla mesai yapmasını gerektirecek işinin bulunmadığını, davacı tarafından tüm haklarını aldığına dair imzalanan ibranameler bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde, iş akdinin işverence 08.08.2013 tarihinde feshedildiği iddia edilmiş, dosya içeriğine göre de taraflar arasındaki iş akdinin 08.08.2013 tarihinde sona erdiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacının talep ettiği işçilik alacaklarının 08.08.2013 tarihine kadar hesaplatılması gerekirken 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde 31.08.2013 tarihine kadar yapılan hesaplamalara itibarla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlayamamıştır. Mahkemece davacının yıllık izin ücreti talebinin hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi hatalıdır.
4-Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olup, bu dava türünde faiz başlangıcına ilişkin Dairemiz uygulaması aynen kısmi davada olduğu gibi dava dilekçesi ile istenen miktar bakımından dava, artırılan miktar bakımından ise talep artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi şeklindedir.
Açıklanan nedenle, kıdem tazminatı dışındaki hükmedilen alacaklarda faiz başlangıcı yönünden dava ve talep artırım ayrımı yapılması gerekirken alacakların tamamı için dava tarihinden itibaren işleyecek faize karar verilmesi hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.