9. Hukuk Dairesi 2017/7434 E. , 2018/10091 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2017/7434 E. , 2018/10091 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının aralıksız ve sürekli olarak davalı işverenin alt işveren firmalarında elektrik dağıtım işini üstlendiği bölgelerde elektrik teknisyeni olarak 01.02.2011 tarihinden 04.04.2014 tarihinde kadar çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve ulusal bayram, genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili;... A.Ş.’ye ait %100 oranındaki hissenin ... A.Ş.’ye satılmasına karar verildiğini ve devir işleminin 01.10.2013 tarihinde tamamlandığını, söz konusu özelleştirmeye dayanarak,...A.Ş. hisselerini devralan şirkete husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; alacaklardan davacıyı işe alan, çalıştıran, ücretini, sosyal haklarını, sigorta primlerini, davacı ile ilgili tüm resmi işlemleri yapan, işe giriş bildirgelerini ve prim bildirgelerini kendi işyerlerinden ... kurumuna veren ihale suretiyle müvekkil kurumdan sözleşme kapsamında tanımlanan işi alan diğer dava dışı işverenlerin sorumlu olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının hiçbir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin davalılardan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ile davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Yargılama safhasındaki tarafların ispat hakkı ve buna bağlı olarak delillerin değerlendirilmesi hususu uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta; davacı talep konusu işçilik hak ve alacaklarının ispatı için tanık deliline dayanmış ve dinletmek için mahkemeye 3 kişilik tanık listesi sunmuştur.
Mahkemece 18/07/2014 tarihli 1. celsede 2 davacı tanığının dinlenmesine karar verilmiş ve '...kanaat edinilmediği taktirde diğer davacı tanıklarının da dinlenmesine,' şeklinde ara karar oluşturulmuş, 24/02/2015 tarihli 3. celsede ise hazır bulunan davacı tanığı... davası olduğunu beyan edince mahkemece 'husumet sebebiyle tanık olarak dinlenemeyeceği' gerekçesiyle beyanı alınmamış, aynı celsede usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen gelmeyen davacı tanığı ...'nin de davası olduğu beyan edilmiş ve mahkemece bu tanığın dinlenmeme gerekçesi açıklanmadan dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Sonuç olarak davacı tanıklarından ...'nin talimat yoluyla ifadesi alınarak ve fakat diğer 2 davacı tanığı dinlenmeden yargılama yapılarak nihai karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Bu hak açıklamada bulunma hakkını ve dolayısı ile delil bildirme ve bildirilen delillerin toplanmasını ve değerlendirilmesini kapsar. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Bu bağlamda tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi ayrı bir olgu, davası olduğu gerekçesiyle tanıkların dinlenmemesi ayrı bir olgudur. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” ihlal edilerek ispat hakkının kısıtlanması hatalıdır.
Ayrıca, 6100 sayılı Kanun’un 241 inci maddesinde tanık ile ispatı istenen hususta bir kısım tanığın dinlenmesinden sonra Mahkemenin yeterli bilgi edinmesi halinde geri kalanların dinlenmemesine karar verebileceği kuralına yer verilmiş ise de, bu hükme dayalı olarak kalan tanıkların dinlenmemesi için birden fazla tanığın dinlenmesi şartının gerçekleşmesi gereklidir. Mahkemece tanıklar henüz dinlenmeden '...kanaat edinilmediği taktirde diğer davacı tanıklarının da dinlenmesine' şeklinde oluşturulan ara karar da usul hükümlerine aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının aralıksız ve sürekli olarak davalı işverenin alt işveren firmalarında elektrik dağıtım işini üstlendiği bölgelerde elektrik teknisyeni olarak 01.02.2011 tarihinden 04.04.2014 tarihinde kadar çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve ulusal bayram, genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili;... A.Ş.’ye ait %100 oranındaki hissenin ... A.Ş.’ye satılmasına karar verildiğini ve devir işleminin 01.10.2013 tarihinde tamamlandığını, söz konusu özelleştirmeye dayanarak,...A.Ş. hisselerini devralan şirkete husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; alacaklardan davacıyı işe alan, çalıştıran, ücretini, sosyal haklarını, sigorta primlerini, davacı ile ilgili tüm resmi işlemleri yapan, işe giriş bildirgelerini ve prim bildirgelerini kendi işyerlerinden ... kurumuna veren ihale suretiyle müvekkil kurumdan sözleşme kapsamında tanımlanan işi alan diğer dava dışı işverenlerin sorumlu olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının hiçbir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin davalılardan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili ile davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Yargılama safhasındaki tarafların ispat hakkı ve buna bağlı olarak delillerin değerlendirilmesi hususu uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta; davacı talep konusu işçilik hak ve alacaklarının ispatı için tanık deliline dayanmış ve dinletmek için mahkemeye 3 kişilik tanık listesi sunmuştur.
Mahkemece 18/07/2014 tarihli 1. celsede 2 davacı tanığının dinlenmesine karar verilmiş ve '...kanaat edinilmediği taktirde diğer davacı tanıklarının da dinlenmesine,' şeklinde ara karar oluşturulmuş, 24/02/2015 tarihli 3. celsede ise hazır bulunan davacı tanığı... davası olduğunu beyan edince mahkemece 'husumet sebebiyle tanık olarak dinlenemeyeceği' gerekçesiyle beyanı alınmamış, aynı celsede usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen gelmeyen davacı tanığı ...'nin de davası olduğu beyan edilmiş ve mahkemece bu tanığın dinlenmeme gerekçesi açıklanmadan dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Sonuç olarak davacı tanıklarından ...'nin talimat yoluyla ifadesi alınarak ve fakat diğer 2 davacı tanığı dinlenmeden yargılama yapılarak nihai karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Bu hak açıklamada bulunma hakkını ve dolayısı ile delil bildirme ve bildirilen delillerin toplanmasını ve değerlendirilmesini kapsar. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Bu bağlamda tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi ayrı bir olgu, davası olduğu gerekçesiyle tanıkların dinlenmemesi ayrı bir olgudur. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” ihlal edilerek ispat hakkının kısıtlanması hatalıdır.
Ayrıca, 6100 sayılı Kanun’un 241 inci maddesinde tanık ile ispatı istenen hususta bir kısım tanığın dinlenmesinden sonra Mahkemenin yeterli bilgi edinmesi halinde geri kalanların dinlenmemesine karar verebileceği kuralına yer verilmiş ise de, bu hükme dayalı olarak kalan tanıkların dinlenmemesi için birden fazla tanığın dinlenmesi şartının gerçekleşmesi gereklidir. Mahkemece tanıklar henüz dinlenmeden '...kanaat edinilmediği taktirde diğer davacı tanıklarının da dinlenmesine' şeklinde oluşturulan ara karar da usul hükümlerine aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.