1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2017/23691 E. , 2018/7836 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2017/23691 E. , 2018/7836 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 28. İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde yurt içi tır şoförü olarak 02/09/2015-03/06/2016 tarihleri arasında çalıştığını, davalının davacıya geçerli bir fesih bildiriminde bulunmadığını, iddia ederek; iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine, müvekkilinin işe iadesine, kararın kesinleşmesine kadar müvekkilinin çalışmadığı süreye ilişkin 4 aylık ücret ve diğer haklarının ödenmesinin tespitine, işe başlatılmama halinde 8 aylık giydirilmiş brüt ücreti tutarınca başlatmama tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 02/09/2015-03/06/2016 tarihleri arasında çalıştığını, davacının maaşının bordroda görülen şekilde 1.500,00 TL olduğunu, davacıya davalı tarafından iş akdi haklı nedenle feshedildikten sonra tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, ihbar tazminatına hak kazanmamasına rağmen davalı tarafından bu alacağında ödendiğini, davacının davalı şirkette düzensiz tavırları, davranışlarına devam etmesi ve amir ve yöneticilerine küfür etmesi sonucu iş akdinin derhal fesih hakkı kapsamında feshedildiğini, davacının düzensiz davranışları ve küfür etmesi nedeni ile hakkında savunmasının alındığını, davalı şirket tarafından uyarıldığını, ancak davacı hakkında iki tutanak tutulmasına rağmen aynı davranışları göstermesi üzerine tekrar savunması istendiğini, bunun üzerine davacının amirine küfür ettiği ve işyerini terk ettiğini, davalı şirketin bunun üzerine derhal fesih hakkını uygulayarak iş akdini feshettiğini, yapılan feshin 4857 sayılı Yasanın 18. maddesinde sayılan işçinin davranışlarından kaynaklanan bir iş akdinin feshine yönelik geçerli bir sebep olduğunu, davacının fevri çalışma ortamını huzursuz eden hareketleri 4857 sayılı Yasanın 25/II maddesinde de açıkça düzenlenmiş olduğunu bundan dolayı iş sözleşmesinin işveren tarafından derhal feshine yol açan nedenler arasında yer aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, “Tüm dosya kapsamı, tarafların delilleri, sigorta kayıtları ve işyeri sicil dosyası ile tanıkların beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının amirine küfür ettiği tutanak tanıklarının ve özellikle davacının amiri konumundaki bizzat davacıyla konuşma yapmış olan tanığın beyanıyla anlaşıldığından 4857 sayılı Yasanın 25/II. maddesinde düzenlenen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri mahiyetindeki davranışı nedeniyle davalı işverenin derhal fesih koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Ç) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf başvurusunda; feshin haksız nedenle yapıldığını belirtmiştir.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, “dinlenen davacı ve davalı tanıkları 31/05/2016 tarihli tutanak ile 20/04/2016 tarihli tutanaklar, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tanığının iş akdinin feshine ilişkin bilgisinin duyuma dayalı olduğunu, dinlenen davalı tanıklarının verdikleri ifadeler dikkate alındığında davacının amiri konumundaki kişinin kendisine telefonla talimat bildirdiği sırada, amirine küfür ettiği ve bu küfür olayına davalı tanıklarının telefon konuşması olduğu anda amirin konuşmaya yönelik verdiği cevaplarda dikkate alındığında şahit oldukları küfür olayının gerçekleştiğine dair dairemizde kanaat oluştuğu, tüm bunlar ışığında 31/05/2016 tarihli tutanağın içeriğinin doğru olduğu, 4857 sayılı Yasanın 25/II maddesinde düzenlenen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri mahiyetteki davranışı nedeni ile davalı işverenin derhal fesih koşullarının oluştuğu ve yapılan feshin haklı olduğu” gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinin yerinde olduğuna, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
G) Gerekçe:
Davalı işveren, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini iddia etmiş, ancak işten ayrılış bildirgesinde davacının işten çıkış nedeni “kod 04- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi” olarak belirtilmiştir.
Davacının iş akdinin haklı fesih iddiası ile işten ayrılış bildirgesinde bildirilen fesih nedeninin bir çelişki oluşturduğu anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H) Hüküm:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın kabulü ile, feshin geçersizliğine, davacının davalı işveren nezdindeki İŞİNE İADESİNE,
3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi , fesih nedeni ve davacının talebi de dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4- Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının tahsilinin gerektiğinin TESPİTİNE,
5- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca belirlenen 2.180,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Alınması gereken 35,90 TL. karar-ilam harcından, 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile 6,70 TL. bakiye karar-ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7- Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 277,70 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
9- Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Kesin olarak 05.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.