1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2017/21491 E. , 2018/5585 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2017/21491 E. , 2018/5585 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 9. İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 24.3.2014-26.12.2014 tarihleri arasında satış uzmanı olarak çalıştığını ve herhangi bir geçerli hukuki neden gösterilmeksizin haksız şekilde işten çıkarıldığını iddia ederek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili,d avacının iş akdinin 4857 sayılı Yasanın 25/II.e ve h bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları ve yapmakla ödevli bulunduğu görevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, kendisine yazılı olarak tebliğ edilmek istenen fesih bildirimini tebliğ almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının Edirne şubesi ziyareti için 06.30'da yolu çıkması istenilmesine rağmen davacının çok erken bir saat olması ve çalışma saatlerinin 09.00-18.00 saatleri arasında olduğunu yöneticisine iletmesi ve 07.30'da çıkmak istediğini bildirmesine rağmen yöneticisi tarafından kendisinin beklenmeyeceği ve bu hususta savunmasının alındığı, her ne kadar bilirkişi raporunda yol hali kavramıda dikkate alınarak erken çıkma isteğinin göreve uygun olduğu ve verilen uyarının hukuken yerinde olduğu belirtilmiş ise de, dosya kapsamına göre davacının talebine aykırı olarak 07.30'dan önce 06.30'da yola çıkılmasının olmazsa olmaz olduğu davalı tarafça ispat edilemediği, yine davacıya 25/12/2014 tarihi için Beylikdüzü Şubesindeki göreve ilişkin talimata uyulmadığından savunması talep edilmiş ise de, davacının poliçe aktarma eğitiminin etik ve doğru olmadığına ilişkin düşüncesini beyan etmesi görevi yapmama olarak değerlendirilemeyeceği, davacının ilk olarak 20/11/2014 tarihinde savunması talep edilmiş olup 25/11/2014 tarihinde uyarı ve görev hatırlatma yazısı kendisine tebliğ edilmişken ikinci kez uyarıya konu olduğu belirtilen 25/12/2014 tarihli eylem neticesinde iş akdinin feshedilmesi İş Kanunu'nun 25/II-h maddesindeki ısrar koşulu tamamlanmadığından, yani hatırlatmanın ardından devamlılık arz eden bir görevi yapmama eylemi bulunmadığından ve yine bu nedenle davacının eylemlerinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak nitelendirilmesi mümkün görülmediğinden yapılan feshin haklı nedene dayandığı ispat olunamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge adliye mahkemesince, feshe gerekçe gösterilen ilk olayda Edirne Şubesi ziyareti için Edirne'ye gitme saati hususunda yöneticisinin belirlediği hareket saatine, erken olması nedeniyle davacının yapmış olduğu itiraz olduğu, bu olayın başka bir tekrarının olmadığı , mesainin saat 09:00'da başladığı dikkate alındığında esas önemli olanın Edirne Şubesinde saat 09:00'da orada hazır bulunmak olduğu,eğer hazır bulunmadı ise işverence müeyyidesi tatbik olunabileceği, saati ayarlama işinin işçi olan davacının problemiolduğu, yöneticinin daha önce belirlenmiş olan ve uygulanan mesai saatleri dışında daha erken bir saatte hazır olmayan işçinin bu davranışının fesih gerekçesi yapması kabul edilemeyeceği; fesih bildiriminde belirtilen ve karar gerekçesinde açıklanan diğer sebep ise, 25/12/2016 tarihinde Beylikdüzü Şubesindeki göreve ilişkin talimata uyulmaması olduğu davacının bunlardan başka ve önceye dayalı ısrarlı olarak görevini yapmamak veya talimatlara uymamak gibi bir davranışı olduğundan bahsedilmediği, son savunmasının alındığı olayda ise davacının poliçe aktarma eğitiminin etik ve doğru olmadığına ilişkin endişesi nedeniyle çekincesini ortaya koyduğu, davacının bu şekildeki değerlendirmelerinin 4857 sayılı Kanun'un 25/II-e-h bentleri kapsamında değerlendirilmeyeceği, ısrar olgusunun somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle haklı fesih sebeplerinin bulunmadığı, ve ayrıca ölçülülük ilkesinin de ihlal edildiği, bu itibarla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Kararı yasal süresi içerisinde davalı vekili temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18/3.c maddesi uyarınca işçinin “Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmasının” geçersiz fesih nedeni olarak düzenlenmiştir. Ancak işçinin işveren veya işyerinde çalışan hakkındaki şikayet hakkını kullanırken kötüye kullanmaması, şikayeti ile soruşturma sonucu alınana beyanının da şikayetini doğrulaması gerekir.
Dosya içeriğine göre davacının Edirne şubesinin ziyareti için yöneticisiyle arasında bir anlaşmazlık olduğu ve davacının yöneticisinin evinin önüne gelmesine rağmen onunla birlikte şubeye gitmediği, Axa sigortadan yenilenen poliçelerin Zurıch sigorta ekranına aktarılması işi için banka şubesindeki çalışanlara yardımcı olmayı kabul etmediği, sigortacı bilirkişiden alınan rapora göre de poliçelerin aktarılması konusunda davacının endişelerinin yerinde olmadığı bu olay nedeniyle de yöneticisiyle arasında bir uyuşmazlık meydana geldiği, tanık beyanlarıyla da bu hususların sabit olduğu, yerel mahkemenin ve bölge adliye mahkemesinin gerekçesinde belirttiği gibi feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmışsa da davacının işyerinde olumsuzluğa yol açan davranışlarının bulunduğu ve işverenin davacı ile çalışmaya devam etmesinin kendisinden beklenemeyeceği anlaşılmakla feshin geçerli nedenle yapıldığı sabittir. Davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasası'nın 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Alınması gereken 35,90 TL karar- ilam harcından davacının yatırdığı 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL karar- ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 598,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 19.03.2018 tarihinde karar verildi.