9. Hukuk Dairesi 2015/10007 E. , 2018/3858 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2015/10007 E. , 2018/3858 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının çamaşır yıkama işinde 01/08/1999 - 23/08/2012 tarih leri arasında 1.100 TL maaşla aralıksız çalıştığını, davacının sigortasının işe başlangıç tarihinde yapılmadığını ve davacının SGK primlerinin de asgari ücret üzerinden ödendiğini, dini bayramlarda bir gün izin yaptığını, ancak resmi tatillerde ise devamlı çalıştığı halde herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 2001 yılında işyerini devraldığını, devir alındıktan sonra davacının sürekli işe girdi çıktı yapıldığını ve davalının da son olarak 23/08/2012 tarihinde yine davacının çıkışını yaptığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının 26/08/2006 yılında çamaşır yıkama görevi ile işe başladığını ve hemen sigortasının yapıldığını, davacının 23/08/2012 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacının işyerinde asgari ücretle çalıştığını, davacının yıllık izne çıkmamayı ve onun yerine ücretini almayı tercih ettiğini ve iddialarının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Davacının hizmet süresinin tespiti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı ... iş yerinde 01/08/1999 - 23/08/2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını iddia etmiş, davalı işveren ise davacının 26/08/2006 ylında işe girdiğini ve hemen sigortasının yapıldığını savunmuştur.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda; davacının işyerinde SGK kayıtlarına göre 03-03-2001 tarihinde işe başladığı, askere gidip geldiği, askerlik dönüşü çalışmaya devam ettiği, işyerinin davalı tarafından 2001 yılında devralındığı, SGK bildirimlerinin 14.10.2005 sonrasında kesintisiz olduğu belirtilerek, davacının işyerinde askerlik öncesi 03.03.2001-06.11.2002 arası çalıştığı, dosya münderecatında terhis belgesi olmadığından davacının 18 ay askerlik yaptığı kabulü ile 06.05.2004 tarihinde tekrar çalışmaya başladığı ve SGK kaydına istinaden davacının 23.08.2012 tarihinde işten ayrıldığı kabul edilerek, hizmet süresi, 03.03.2001-06.11.2002 ve 06.05.2004-23.08.2012 tarihleri arasında 1 yıl 8 ay 3 gün ve 8 yıl 3 ay 17 gün olmak üzere toplam 9 yıl 11 ay 20 gün olarak tespit edilmiş ve bu süre üzerinden alacaklar hesaplanmıştır.
Her ne kadar bilirkişi tarafından raporda davacının askerlik süresi varsayıma dayalı olarak 18 ay kabul edilmiş ve buna göre hesap yapılmış ise de; kayıt dışı çalışma bakımından ispat külfeti davacı da olup, davacı bu ispat külfetini yerine getirememiştir.
Mahkemece yapılması gereken; hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında askerlik şubesinden davacının terhis tarihini sorup, taraf tanıkları yeniden dinlenerek, davacının askerden döndükten sonra davalı işyerinde hangi tarihte tekrar çalışmaya başladığı sorulmalı ve sonuca gidilmelidir. Davacının askerlik sonrası ne zaman işe başladığı net olarak tespit edilemezse, SGK kayıtları esas alınarak hizmet süresinin tespit edilmesi ve buna göre hüküm altına alınan alacak kalemlerinin yeniden hesaplanması gerekmektedir.
3-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön