9. Hukuk Dairesi 2016/33164 E. , 2018/19 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

9. Hukuk Dairesi 2016/33164 E. , 2018/19 K.


'İçtihat Metni'

....

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı asıl işverene.....bağlı olarak çalışan ......1996 yılından bu yana alt işveren olan davalı şirket ......ile imzaladığı iş sözleşmesi gereği temizlik işçisi olarak çalışmaktayken 31.12.2014 tarihinde önceden ihbar edilmeksizin geçersiz ve haksız bir şekilde işten çıkarıldığını, asıl işverenin işçilerinin işe alınması ve işten çıkarılması, çalışma saatlerinin belirlenmesi ve izin dahil tüm sosyal haklar konusunda yasal mevzuat gereği bire bir yetkili olduğunu, 2007 yılı Temmuz ayından bu yana davacı işçinin sürekli giriş çıkışları yapılarak farklı taşeron şirketlerin sigortalı işçisi olarak çalıştırıldığını, en son davalı şirketin sigortalısı olarak çalıştığını, feshin haksız olduğunu iddia ederek; feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı .... vekili cevap dilekçesinde, 01.01.2014-31.12.2014 tarihleri arasında 2 numaralı davalı kurum nezdinde hizmet ihalesini yürüttüğünü, davacı işçinin tüm emir ve talimatları davalı kurumdan aldığını, kimlerin işe alınıp işten çıkarılacağına davalı kurumun karar verdiğini, davalı şirketin taraf sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı T.C. ... vekili cevap dilekçesinde, davalı idarenin ihale makamı konumunda olup, diğer davalı şirketin asıl işveren konumunda olduğunu, davalılar arasında ihale kanunun kapsamında anlaşmanın yapıldığını, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olmadığını, işe iade davasını iş sözleşmesini fesheden asıl işvereni aleyhine açması gerektiğini, sözleşmenin bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin devam edemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, temizlik işçisi olarak görev yapan davacının hizmet sözleşmesinin belirli süreli yapılmasını gerektirecek objektif bir sebep bulunmadığı ve süreçte sözleşmelerin periyodik olarak yenilenmiş olduğu gözetildiğinde iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, davacının istihdam edildiği işin ortadan kalkmadığı bu nedenle feshin usul ve esas yönünden geçerli olmadığını belirterek davacının davalı kurum nezdinde işe iadesine, davalı şirketin mali sonuçlardan davalı kurum ile birlikte sorumluluğuna karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. (Dairemizin 09.06.2008 gün ve 2007/40942 Esas, 2008/14420 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta, davalılar arasında genel temizlik işinin yapılması için sözleşme yapıldığı, davacı işçinin işvereni olan davalı şirketin bu işi üstlendiği, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu, davacının iş sözleşmesinin davalı alt işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiği de dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmesi isabetli ise de; davacının davalı T.C. ... nezdinde işe iadesine karar verilmesi yerinde değildir. Davalılar arasında muvazaaya dayalı hizmet alımı olduğu ispat edilememiştir. Bu nedenle, asıl işveren olan Bakanlık’ın, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınarak işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden birlikte sorumlu olduğu da gözetilerek, davacının davalı şirket nezdinde işe iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davalı alt işveren .... tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen alt işveren nezdindeki İŞİNE İADESİNE,

3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın her iki davalının birlikte sorumlu olması kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 6 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Alınması gereken 35,90 TL. karar-ilam harcından peşin alınan 27,70 TL. nin mahsubu ile bakiye 08,20 TL. karar harcının davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı .....tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6.Davacının yaptığı harçlar hariç toplam 162,50 TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 59,50 TL. harç giderinin sadece davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Kullanılmayan avansların istekleri halinde ilgilisine iadesine,
9. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


.....
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön