1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2019/7808 E. , 2019/21607 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2019/7808 E. , 2019/21607 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini işçilik hak ve alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma ilamına uyularak fazla mesai ücret alacağı yönünden davalı taraftan takograf kayıtları 6100 sayılı HMK.220/2 ve 3.maddelerine göre istenildiği, davalı taraflar kayıt bulunmadığından bahisle takograf sunmadığı, bu doğrultuda dosyada mevcut olan takograflar ile sınırlı inceleme yapılması gerektiği, bu takograflar üzerinden teknik inceleme yapıldığı, 28/03/2019 tarihli inceleme raporunda aracın sürüş süresinin de yer aldığı şekilde inceleme yapıldığının tespit edildiği, teknik inceleme raporundaki süreler esas alınarak yeniden fazla mesai hesabı yapıldığı, bu doğrultuda 13/06/2019 tarihli hesap raporunda 2013 yılı Şubat, Mart. Nisan aylarında fazla mesai yapıldığı tespit edilmiş olmakla, bu aylarda davacıya yapılan fazla mesai ödemesi mahsup edilerek bakiye tutar üzerinden hüküm tesisi gerektiği, davacı taraf bozma ilamından önceki rapora göre hüküm kurulmasını talep etmiş ise de, Yargıtay bozma ilamında tanık beyanına göre değil takograf kaydına göre değerlendirme yapılması açıklandığından, davacı tarafın aksi yöndeki beyanlarına itibar edilmediği, hesaplama yazılı belgeye dayandığından hakkaniyet indirimi yapılmadığı, fazla mesai ücret alacağı haricindeki alacak kalemlerinde bozma yapılmadığından, hükmün aynen korunduğu, SGK kayıtları, tanık anlatımları, iş kur müfettiş raporu içeriği, takograf kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporu, hesap bilirkişisi raporu içeriği, ihtarname içerikleri, tüm deliller ve dosya kapsamından davacının davalı ... Personel Tedarik Yön. ve Dan. Ltd. Şti.’nde şoför olarak çalışmakta iken yasal çalışma sürelerini aşan fazla mesai yaptığı, hafta tatillerinde çalıştığı ancak bu çalışmalarının ücretlerinin ödenmediği sübut bulduğundan davacı işçinin 22/03/2013 tarihinde işverene işçilik alacaklarının ödenmesi için ihtarname gönderdiği, davalı şirketin ise buna 05/04/2013 tarihinde cevap verdiği, işçilik alacağı bulunmadığını, taleplerinin kabul edilmediğinin bildirdiği, davacı işçinin iş akdini 04/04/2013 tarihli ihtarname ile haklı sebeple yasaya uygun olarak feshettiği anlaşıldığından, kıdem tazminatı talep hakkının doğduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, Mahkemenin ilk kararı ile tır şoförü olarak çalıştığı sabit olan davacının “2.248,54 TL brüt fazla mesai ücretinin 10 TL. kısmına dava tarihinden, 2.238,54 TL. kısmına ıslah tarihi 08/06/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle” kabulüne karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine de bu karar Dairemizce, davacının dava dilekçesinde takometre kayıtlarına dayandığı da dikkate alınarak araç takometre kayıtlarının tamamının davalı taraftan HMK 220. maddesi kapsamında istenmeli ve bu kayıtlara göre hesap raporu alınarak fazla çalışma alacağının belirlenmesi için bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan Mahkeme ise takograf kayıtlarının 6100 sayılı HMK. 220/2. ve 3. maddelerine göre istenildiğini, davalı taraflar kayıt bulunmadığından bahisle takograf sunmadığını, bu doğrultuda dosyada mevcut olan takograflar ile sınırlı inceleme yapılması gerektiğinden, davacı tarafın bozma ilamından önceki rapora göre hüküm kurulmasını talep etmiş ise de, Yargıtay bozma ilamında tanık beyanına göre değil takograf kaydına göre değerlendirme yapılması açıklandığından, aksi yöndeki davacı beyanlarına itibar edilmediğini açıklayarak yazılı şekilde fazla çalışma alacağını hüküm altına almıştır.
Oysa ki, Dairemiz bozma ilamının gereği fazla çalışma ücret alacağının 6100 sayılı HMK.’nın 220 nci maddesi kapsamında çözümlenmesine yönelik olup, buna göre davalıdan iddia edilen çalışma süresine dair kayıtlarının tamamının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 220. maddesi işletilerek istenilmesine rağmen sunulmaması halinde, anılan maddenin üçüncü fıkrasındaki 'Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” kuralının işletilmesi gereklidir.
Dosya muhteviyatından; incelemesi yapılan takograf kayıtlarının 15 Şubat 2013 ilâ 01 Nisan 2013 dönemleri ile sınırlı olup, fazla çalışma alacağının da buna göre hesaplanıp hüküm altına alındığı, davalı vekilinin bozma sonrası 2 nolu celse de “Elimizdeki mevcut tüm takometre kayıtları daha önce dosyaya ibraz edilmiştir. Bu kayıtların saklama süresi 5 yıldır, bu nedenle elimizde kayıt bulunmamaktadır.” dediği, bilahare şirket temsilcinin yemin için davet edilmesine rağmen yeminin eda ettirilmediği, dava tarihinin 20.06.2013, fesih tarihinin ise 04.04.2013 olduğu dikkate alındığında davanın ikame tarihine göre dahi son 5 yıllık takograf kayıtlarının dosyaya ibraz edilmediğinin anlaşılması karşısında, 6100 sayılı HMK.’nın 220 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre fazla çalışmaya ilişkin davacı beyanının doğruluğu kabul edilerek sonuca gidilmesi dosya içeriğine uygun olacaktır.
Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, ilk kararın sadece davalılarca temyiz edilmesi karşısında lehlerine oluşan usulî kazanılmış hakları da gözetilerek davacı talebi doğrultusunda fazla çalışma alacağının ilk karardaki miktar ile sınırlı olarak aynen kabul edilmesinden ibarettir.
Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi tekrar bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.