9. Hukuk Dairesi 2019/5427 E. , 2019/18555 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2019/5427 E. , 2019/18555 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kısmen kabul kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi;
A)Davalı avukatının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine,
B)Davacı avukatının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla;
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi davacı avukatının temyiz talebini kesinlik nedeniyle reddetmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 22/04/2019 tarihli ek kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun geçiş hükümlerini düzenleyen Geçici 1. maddesinin dördüncü bendine göre ilk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği 25.10.2017 tarihinden önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir. 25.10.2017 tarihinden sonra verilen kararlar ise 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesi uyarınca; 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366/1. maddesi gereğince temyiz kanun yoluna başvuruda kıyasen uygulanacak hükümler olan HMK’nın 343 ila 349. maddelerine göre temyiz kanun yoluna kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulur. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesinin 1. fıkrasına göre Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz kanun yoluna başvurulabilir. 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise miktar bakımından kesinlik sınırı ve bu sınırı geçmeyen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı ıslah dilekçesinde, 7.329,11 TL ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, 712,40 TL sosyal yardım alacağı, 5.500,34 TL yıllık ücretli izin alacağı, 3.774,53 TL ilave tediye ve ikramiye alacağı, 8.636,04 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 2.002,60 TL hafta tatili ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacakları talep edilmiştir.
İlk derece mahkemesince davacının davası kısmen kabul edilerek 30,06 TL kıdem tazminatı fark alacağı, 500,00 TL ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, 500,00 TL yıllık ücretli izin alacağı, 500,00 TL sosyal yardım alacağı, 500,00 TL ilave tediye ve ikramiye alacağı, 1000,00 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 250,00 TL ulusal bayram ile genel tatil ücreti hüküm altına alınmıştır.
Davacı tarafından, zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddedilen ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, ilave tediye ve ikramiye alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, sosyal yardım alacağı ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacakları zamanaşımına uğramadığı gerekçesi ile istinaf ve temyiz başvurusuna konu edilmiştir.
Davacı tarafından temyize konu edilen miktar, ilk derece mahkemesince zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddedilen 6.829,11 TL ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, 212,40 TL sosyal yardım alacağı, 5.000,34 TL yıllık izin ücreti alacağı, 3.274,53 TL ilave tediye ve ikramiye alacağı, 7.636,04 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 1.752,60 TL ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacakları olmak üzere toplam 24.705,02 TL olup, karar tarihi itibariyle 58.800,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davacının temyiz isteminin HMK'nın 362/1-a ve 362/2 maddeleri uyarınca reddine dair 22.04.2019 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile EK KARARIN ONANMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kısmen kabul kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi;
A)Davalı avukatının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine,
B)Davacı avukatının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla;
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi davacı avukatının temyiz talebini kesinlik nedeniyle reddetmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 22/04/2019 tarihli ek kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun geçiş hükümlerini düzenleyen Geçici 1. maddesinin dördüncü bendine göre ilk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği 25.10.2017 tarihinden önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir. 25.10.2017 tarihinden sonra verilen kararlar ise 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesi uyarınca; 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366/1. maddesi gereğince temyiz kanun yoluna başvuruda kıyasen uygulanacak hükümler olan HMK’nın 343 ila 349. maddelerine göre temyiz kanun yoluna kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulur. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesinin 1. fıkrasına göre Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz kanun yoluna başvurulabilir. 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise miktar bakımından kesinlik sınırı ve bu sınırı geçmeyen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı ıslah dilekçesinde, 7.329,11 TL ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, 712,40 TL sosyal yardım alacağı, 5.500,34 TL yıllık ücretli izin alacağı, 3.774,53 TL ilave tediye ve ikramiye alacağı, 8.636,04 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 2.002,60 TL hafta tatili ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacakları talep edilmiştir.
İlk derece mahkemesince davacının davası kısmen kabul edilerek 30,06 TL kıdem tazminatı fark alacağı, 500,00 TL ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, 500,00 TL yıllık ücretli izin alacağı, 500,00 TL sosyal yardım alacağı, 500,00 TL ilave tediye ve ikramiye alacağı, 1000,00 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 250,00 TL ulusal bayram ile genel tatil ücreti hüküm altına alınmıştır.
Davacı tarafından, zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddedilen ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, ilave tediye ve ikramiye alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, sosyal yardım alacağı ve ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacakları zamanaşımına uğramadığı gerekçesi ile istinaf ve temyiz başvurusuna konu edilmiştir.
Davacı tarafından temyize konu edilen miktar, ilk derece mahkemesince zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddedilen 6.829,11 TL ücret farkı alacağı ve ücret alacağı, 212,40 TL sosyal yardım alacağı, 5.000,34 TL yıllık izin ücreti alacağı, 3.274,53 TL ilave tediye ve ikramiye alacağı, 7.636,04 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 1.752,60 TL ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacakları olmak üzere toplam 24.705,02 TL olup, karar tarihi itibariyle 58.800,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davacının temyiz isteminin HMK'nın 362/1-a ve 362/2 maddeleri uyarınca reddine dair 22.04.2019 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile EK KARARIN ONANMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.