9. Hukuk Dairesi 2019/5400 E. , 2019/15779 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2019/5400 E. , 2019/15779 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davalı tarafından davacının haksız şekilde işten çıkarıldığını, haftada 7 gün bir hafta 06:00-18:00, diğer hafta 11:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını, öğlen ve hafta tatili kullanmadığını, resmi tatillerde hep çalıştığını, dini bayramlarda 1. gün çalışma olmayacağından arefe günleri fazladan çalıştığını, çalıştığı sürece her yıl 1 hafta yıllık izin kullandığını, fesihten önceki yılda ise 20 gün yıllık izin kullandığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının feshe dair beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davacının istifa ettiğini, tüm yıllık izinlerini kullandığını, işyerinde haftada 45 saatin altında çalışıldığından fazla çalışma yapmadığını, 2 vardiya halinde 08:00-16:00 ve 11:30-19:30 şeklinde çalışıldığını, öğlen 1 saat ara verdiğini, haftada 1 gün , bazı durumlarda ise ayda 5 toplam gün hafta tatilini kullandığını, dini bayramların ilk 2 günü çalışmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2017/6040 Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu, davacı asılın 23.11.2017 tarihli celsede imzalara ilişkin alınan beyanında imzaların bir çoğunun kendisine ait olmadığını, fazla mesai yaptığı zamanlarda buna dair ücretlerin tam olarak yansıtılmadığını, maaşları elden aldıklarını, fazla mesailerin ödenmediğini beyan ettiği, bordrolarda yapılan imza incelemesinde ise ... Fizik İhtisas Dairesi'nin 12.04.2018 tarihli raporunda dosyadaki bordrolarda bulunan imzanın davacının el ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, davacı vekili fazla mesai ücret alacaklarının ödenmediğini iddia ettiği, tüm tanık beyanları dikkate alındığında davacının davalı işyerinde iki vardiya halinde 06:00-18:00 ve sabah 11:00 akşam 23:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakla Yargıtay bozma ilamında bordrodaki fazla mesai süresi tespit edilen gerçek ücretten hesaplanarak bordro ile ödenen miktarın mahusubu gerektiği belirtildiği, Mahkeme tarafından imzaların davacıya ait olduğu kabul edildiği, bu nedenle bilirkişi raporunda davacının daha önce hükme esas alınan rapordaki fazla mesai alacakları bordro olan aylar yönünden bordrodaki süreler yönünden yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun bulunduğu, davacı vekili davacının fesihten önceki son yıl 20 gün önceki dönemlerde ise yılda bir hafta izin kullandığını iddia ettiği, dosyaya davacının yıllık izinlerini kullandığına ilişkin belge sunulmadığı, bu durumda davacının hizmet süresine göre tüm dönem için hak ettiği izinlerinden taleple bağlı kalınarak son yıl için 20 gün ve diğer yıllar için bir haftalık süre izin kullandığı ve bunun dışında bakiye yıllık izinlerini kullanmadığı kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun bulunduğu, açıklanan kanıtlar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 23/02/2017 tarih ve 2017/6040 Esas 2017/2434 Karar sayılı ilamı ve tüm dosya içeriği bir arada değerlendirildiğinde, davacının ... tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamında ödenmeyen fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla bilirkişi kök raporunda ve bozma sonrasında yapılan hesaplama doğrultusunda davacı vekilinin ıslah dilekçesi ve Mahkeme tarafından yapılan hakkaniyet indirimleri de dikkate alındığında davanın kısmen kabul kısmen reddine kararverilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulduğu, genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarında Mahkeme tarafından hakkaniyet indirimi yapıldığından red edilen miktarlar yönünden davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Gerekçeli karar başlığında dava tarihinin 22/08/2013 yerine 25/04/2017 şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti bakımından, bozma öncesinde hesaplanan fazla mesai ücretinden %30 takdiri indirim yapılmıştır. Bozma ilamına uyularak davalı lehine bu takdiri indirim oranı takdiri delile göre hesaplanan alacak miktarı bakımından usuli müktesep hak oluşturmuştur.
Mahkeme gerekçesinde takdiri indirimden bahsedilmiş ise de bozma sonrası kısmen bordrolara göre ve kısmen bozma öncesi kabule göre hesaplanan fazla mesai ücretinden takdiri indirim yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, bozma sonrasında kabul edilen brüt 12169,46 TL fazla mesai alacağının, bordrolara dayanılarak hesaplanan dönemler haricindeki dönemlere ilişkin kısmından %30 oranında takdiri indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Eldeki Mahkeme hükmünde
“4-1.695,28-TL brüt yıllık izin ücret alacağının 100,00-TL sinin dava tarihi olan 22/08/2013 tarihinden itibaren geriye kalan 3.417,71-TL sinin ıslah tarihi olan 26/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-12.169,46-TL brüt fazla çalışma ücret alacağının 500,00-TL sinin dava tarihi olan 22/08/2013 tarihinden itibaren geriye kalan 12.250,48-TL sinin ıslah tarihi olan 26/06/2014 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuş ise de hem yıllık izin ücreti ve hem de fazla mesai ücreti alacaklarında hüküm fıkrasında dava ve ıslah dilekçesindeki talep olarak belirtilen miktarların toplamı, netice toplam alacak olarak belirtilen 1695,28 TL ve 12169,46 TL miktarlarından fazladır.
Dava dilekçesindeki miktarlar belirtildikten sonra ıslah ile artırılan miktarların doğru belirtilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, kabule göre, hatalıdır.
Yeniden hüküm kurulurken bir üst şıkta fazla mesai ücreti bakımından belirtilen bozma nedenine göre yeniden belirlenecek miktarın esas alınması gerektiği gözetilmelidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davalı tarafından davacının haksız şekilde işten çıkarıldığını, haftada 7 gün bir hafta 06:00-18:00, diğer hafta 11:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını, öğlen ve hafta tatili kullanmadığını, resmi tatillerde hep çalıştığını, dini bayramlarda 1. gün çalışma olmayacağından arefe günleri fazladan çalıştığını, çalıştığı sürece her yıl 1 hafta yıllık izin kullandığını, fesihten önceki yılda ise 20 gün yıllık izin kullandığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının feshe dair beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davacının istifa ettiğini, tüm yıllık izinlerini kullandığını, işyerinde haftada 45 saatin altında çalışıldığından fazla çalışma yapmadığını, 2 vardiya halinde 08:00-16:00 ve 11:30-19:30 şeklinde çalışıldığını, öğlen 1 saat ara verdiğini, haftada 1 gün , bazı durumlarda ise ayda 5 toplam gün hafta tatilini kullandığını, dini bayramların ilk 2 günü çalışmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2017/6040 Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu, davacı asılın 23.11.2017 tarihli celsede imzalara ilişkin alınan beyanında imzaların bir çoğunun kendisine ait olmadığını, fazla mesai yaptığı zamanlarda buna dair ücretlerin tam olarak yansıtılmadığını, maaşları elden aldıklarını, fazla mesailerin ödenmediğini beyan ettiği, bordrolarda yapılan imza incelemesinde ise ... Fizik İhtisas Dairesi'nin 12.04.2018 tarihli raporunda dosyadaki bordrolarda bulunan imzanın davacının el ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, davacı vekili fazla mesai ücret alacaklarının ödenmediğini iddia ettiği, tüm tanık beyanları dikkate alındığında davacının davalı işyerinde iki vardiya halinde 06:00-18:00 ve sabah 11:00 akşam 23:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakla Yargıtay bozma ilamında bordrodaki fazla mesai süresi tespit edilen gerçek ücretten hesaplanarak bordro ile ödenen miktarın mahusubu gerektiği belirtildiği, Mahkeme tarafından imzaların davacıya ait olduğu kabul edildiği, bu nedenle bilirkişi raporunda davacının daha önce hükme esas alınan rapordaki fazla mesai alacakları bordro olan aylar yönünden bordrodaki süreler yönünden yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun bulunduğu, davacı vekili davacının fesihten önceki son yıl 20 gün önceki dönemlerde ise yılda bir hafta izin kullandığını iddia ettiği, dosyaya davacının yıllık izinlerini kullandığına ilişkin belge sunulmadığı, bu durumda davacının hizmet süresine göre tüm dönem için hak ettiği izinlerinden taleple bağlı kalınarak son yıl için 20 gün ve diğer yıllar için bir haftalık süre izin kullandığı ve bunun dışında bakiye yıllık izinlerini kullanmadığı kanaatine varılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplama mahkememizce dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun bulunduğu, açıklanan kanıtlar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 23/02/2017 tarih ve 2017/6040 Esas 2017/2434 Karar sayılı ilamı ve tüm dosya içeriği bir arada değerlendirildiğinde, davacının ... tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı, iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamında ödenmeyen fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla bilirkişi kök raporunda ve bozma sonrasında yapılan hesaplama doğrultusunda davacı vekilinin ıslah dilekçesi ve Mahkeme tarafından yapılan hakkaniyet indirimleri de dikkate alındığında davanın kısmen kabul kısmen reddine kararverilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulduğu, genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarında Mahkeme tarafından hakkaniyet indirimi yapıldığından red edilen miktarlar yönünden davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Gerekçeli karar başlığında dava tarihinin 22/08/2013 yerine 25/04/2017 şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti bakımından, bozma öncesinde hesaplanan fazla mesai ücretinden %30 takdiri indirim yapılmıştır. Bozma ilamına uyularak davalı lehine bu takdiri indirim oranı takdiri delile göre hesaplanan alacak miktarı bakımından usuli müktesep hak oluşturmuştur.
Mahkeme gerekçesinde takdiri indirimden bahsedilmiş ise de bozma sonrası kısmen bordrolara göre ve kısmen bozma öncesi kabule göre hesaplanan fazla mesai ücretinden takdiri indirim yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, bozma sonrasında kabul edilen brüt 12169,46 TL fazla mesai alacağının, bordrolara dayanılarak hesaplanan dönemler haricindeki dönemlere ilişkin kısmından %30 oranında takdiri indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Eldeki Mahkeme hükmünde
“4-1.695,28-TL brüt yıllık izin ücret alacağının 100,00-TL sinin dava tarihi olan 22/08/2013 tarihinden itibaren geriye kalan 3.417,71-TL sinin ıslah tarihi olan 26/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-12.169,46-TL brüt fazla çalışma ücret alacağının 500,00-TL sinin dava tarihi olan 22/08/2013 tarihinden itibaren geriye kalan 12.250,48-TL sinin ıslah tarihi olan 26/06/2014 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuş ise de hem yıllık izin ücreti ve hem de fazla mesai ücreti alacaklarında hüküm fıkrasında dava ve ıslah dilekçesindeki talep olarak belirtilen miktarların toplamı, netice toplam alacak olarak belirtilen 1695,28 TL ve 12169,46 TL miktarlarından fazladır.
Dava dilekçesindeki miktarlar belirtildikten sonra ıslah ile artırılan miktarların doğru belirtilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, kabule göre, hatalıdır.
Yeniden hüküm kurulurken bir üst şıkta fazla mesai ücreti bakımından belirtilen bozma nedenine göre yeniden belirlenecek miktarın esas alınması gerektiği gözetilmelidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.