1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2019/4545 E. , 2019/14206 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2019/4545 E. , 2019/14206 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı;
A-Davacı avukatı davanın kabulü yönünde,
B-Davalı avukatı ise feshin haklı nedene dayandığı yönünde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi; 29 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren 690 sayılı KHK'nin 56. maddesi ile değişik, 23 Ocak 2017 tarihli 685 sayılı KHK'nın geçici 1. maddesinin 3. fıkrası gereğince;
1)HMK.nın 353/1-a-4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,
2)Dava konusu talep hakkında yargı mercilerince KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3)Dava konusu talep hakkında inceleme yaparak karar vermek üzere; dava dosyasının, İstanbul Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na gönderilmesi için İlk Derece Mahkemesine iadesine karar vermiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 11/03/2013- 08/09/2016 tarihleri arasında davalı işverenlikte teknisyen olarak çalıştığını, davalı işverenin 08/09/2016 tarihli fesih bildirimi ile 'iş sözleşmesinin 15 Temmuz 2016 tarihi itibariyle ülkemizin içerisinde bulunduğu fevkalede durum ve bu durum neticesinde ortaya çıkan güvenlik gerekçeleri ile hakkınızda duyulan şüphe gereği kurumumuz ile iş ilişkinizin devamı mümkün olmadığından ayrıca istihdam edildiğiniz görev ve işletmesel gereklerle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi hükmü gereğince tazminatsız olarak haklı nedenle feshedilmiştir.' denilmek suretiyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, fesih sebebi bildirilmeden sadece Yasanın ilgili maddelerine gönderme yapılarak gerçekleştirilen fesih işleminin Yasanın 19. maddesinde belirtilen usule uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, feshin işyerinde yürürlükte bulunan TİS'in ilgili maddeleri uyarı disiplin kurul kararına dayanmadığı içinde haksız olduğunu iddia ederek, davacının işe iadesine, çalıştırılmadığı süreler için 4 aylık brüt ücretinin ve diğer tüm haklarının ödenmesine, işe başlatılmaması halinde iade kararına aykırılıktan 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, nitekim bu kapsamda 15 Temmuz sonrası süreçte mezkur örgütle mücadele edebilmek için Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından şu ana kadar 667, 668, 669, 670, 671, 672, 673 ve 674 sayılı sekiz ayrı KHK çıkartıldığını, FETÖ/PDY’nin örgütlenmesi bakımından önem verdiği kurumların başında gelen TSK, emniyet teşkilatı ve yargı kurumları ile birlikte ülkemizin teknolojik gelişmeleri, teknolojik yatırımları, ülke hedefleri ve milli güvenliği açısından stratejik öneme sahip TÜBİTAK’ta da görev yapan çok sayıda personel hakkında darbe teşebbüsü sonrası ülke genelinde soruşturmalar başlatıldığını ve gözaltı tedbirlerinin uygulandığını, feshin uluslararası sözleşmelerin genel hükümlerine uygun yapıldığını, davacı belirli iş sözleşmesine tabi olarak istihdam edildiğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davacının iş akdinin güçlü bir şüphe ile haklı olarak değil ancak geçerli nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davacı vekilinin süre tutum dilekçesinde herhangi bir sebep bildirmediği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri olarak iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ileri sürmüştür.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının iş akdinin 08.09.2016 tarihinde davalı işveren tarafından davacının FETÖ/PYD isimli terör örgütü ile bağlantılı veya ilişkili olduğu şüphesi bulunması nedeniyle 4857 sayılı Yasanın 25. maddesi kapsamında feshedildiği ve bu fesihten sonra çıkarılan 690 sayılı KHK'nin 56. maddesi ile getirilen düzenleme ile; devam eden davalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek suretiyle, dava dosyalarının yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyon'a gönderilmesi hususu yasal bir zorunluluk olarak hüküm altına alındığı, davacının hukuki durumunun 690 sayılı KHK'nin 56. maddesi ile değişik, 685 sayılı KHK'nin geçici 1. maddesinin 3. fıkrası kapsamına girdiği, davanın reddine yönelik olarak ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın bu düzenleme kapsamında HMK'nun 353/1-a-4. maddesi uyarınca kaldırılarak, 685 sayılı KHK.nin Değişik geçici 1/3 maddesi gereğince davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava dosyasının Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı taraf vekilleri süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H)Gerekçe:
685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesinin 1. fıkrasında “Anayasanın 120'nci maddesi kapsamında ilan edilen ve 21/7/2016 tarihli ve 1116 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararıyla onaylanan olağanüstü hal kapsamında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.” Yine aynı kanun hükmünde kararnamenin 2. maddesinin 1. fıkrasında “(1) Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verir.” düzenlemesi bulunmaktadır.

685 sayılı KHK'nin 690 sayılı KHK'nin 56. maddesi ile değiştirilen geçiş hükümleri başlıklı Geçici madde 1. maddesinin 3. fıkrasının son halinin;
'(3) Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7'nci maddedeki usul ve süreler uygulanır.
Bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verilir, vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu dosyalar, yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderilir.” şeklini aldığı anlaşılmıştır.
Söz konusu hükümler değerlendirildiğinde Komisyonun doğrudan KHK listesiyle kamu görevinden çıkarılan işçiler için görevli olduğundan söz edilecektir. Ancak davacının iş sözleşmesi davalı tarafından feshedilmiştir. Bu bakımdan davacı açısından komisyonun görevli olduğundan söz edilemeyecektir.
Davacının iş akdi kanun hükmünde kararname kapsamında değil davalı işverence 08.09.2016 tarihinde duyulan şüphe gereği feshedildiğinden fesih, kanun hükmünde kararnameye dayanan bir fesih niteliğinde olmadığından Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun yetkisi kapsamında değildir.
Dosya içeriğine göre; davacının iş sözleşmesi 08.09.2016 tarihinde “ortaya çıkan güvenlik gerekçeleri ile hakkınızda duyulan şüphe gereği” gerekçesiyle feshedilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesindeki açıklamalarında; davacının FETÖ ile bağlantısı tespit edildiğinden iş akdinin sona erdirildiğini belirtmiş olup, davalı şirketin savunmasına istinaden, terör örgütü ile irtibat veya iltisakı bulunduğuna dair hakkında kanaat edinilen bir işçiyi çalıştırmaya devam etmenin, yani iş sözleşmesinin devamını davalı işverenden beklemek mümkün olmadığı gibi iş sözleşmesinin devamının çekilmez hale geldiğini kabul etmek gerekeceği, davacı işçinin böyle bir şüphe altında iken davalı işverenden işçinin iş sözleşmesinin devamını beklemenin yerinde olmadığı, feshin, şüphe feshinin şartlarını taşıdığı ve geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi gerekmekte olup 4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
I) HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 14,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
7-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine,
Kesin olarak 25.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.