9. Hukuk Dairesi 2019/817 E. , 2019/13476 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2019/817 E. , 2019/13476 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : .... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi, sadece davacının istinaf başvurusunu değerlendirmiş, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ancak davalı vekilinin katılma yolu ile istinaf başvurusu hakkında bir değerlendirme yapmamıştır.
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Hukuk Mahkemelerinin kesin olduğu yasalarla belirtilenler dışındaki kararlarının kanun yolu denetimi 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihine kadar sadece Yargıtay tarafından 'Temyiz yolu ile' yapılmakta iken 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçirilmesi üzerine kanun yolu denetimi iki kademeli hale gelmiştir. Başka bir deyişle İlk Derece Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinden sonra verdiği kararlara karşı doğrudan temyiz yolu kapatılmıştır.
6100 sayılı HMK.daki yeni düzenleme ile getirilen istinaf kanun yolu, İlk Derece Mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur.
İstinaf kanun yolunun uygulanması durumunda, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulacak, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulabilecektir.
Yeni kanun yolu sistemine göre yargılama üç aşamalı olacaktır. Önce İlk Derece Mahkemesinde İlk Derece yargılaması yapılarak karar verilecek, ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi yapılacak, son olarak da Yargıtay’da temyiz incelemesi yapılacaktır.
Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusu üzerine ya tarafın istinaf başvurusunu usulden/esastan reddedecek, yada İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak yeni bir karar verecektir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın yada istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni karar verilmesi halinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusu değerlendirilmeyen taraf açısından ortada temyiz edilebilecek, yada temyiz dilekçesi verilmiş ise Yargıtay tarafından O taraf açısından temyizen incelenebilecek bir karar yoktur.
Somut uyuşmazlıkta;
Davacı vekili davalı aleyhine “feshin geçersizliğine ve işe iadesine“ karar verilmesini talebi ile dava açmıştır.
Davalı işveren vekili feshin haklı olduğunu savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…feshin geçerli nedene dayandığı…” gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’ nin kararını davacı vekili “feshin geçerli nedene dayanmadığı“ gerekçesi ile istinaf etmiş,
Davalı vekili de İlk Derece Mahkemesi’ nin kararını 03.11.2017 tarihli “istinafa cevap dilekçesi ve karşı istinaf başvurusu” başlıklı dilekçesi ile “feshin haklı olduğu“ gerekçesi ile KATILMA YOLUYLA İSTİNAF ETMİŞTİR.
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararı incelendiğinde;
Bölge Adliye Mahkemesince sadece davacının istinaf başvurusunu değerlendirmiş, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ancak davalı vekilinin katılma yolu ile istinaf başvurusu hakkında bir değerlendirme yapmamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı incelendiğinde, ilgili Dairenin sadece davacının istinaf başvurusunu değerlendirdiği, ancak davalının katılma yolu ile yaptığı istinaf başvurusu hakkında olumlu olumsuz bir karar vermediği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusu değerlendirilmeyen davalı açısından ortada temyizen incelenebilecek bir karar yoktur.
Bu nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararının DAVALININ KATILMA YOLU İLE YAPTIĞI İSTİNAF BAŞVURUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN BOZULMASI GEREKMİŞTİR.
SONUÇ:
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin temyiz edilen kararının yukarıda açıklanan nedenden dolayı BOZULMASINA, dava dosyasının gereği için Bölge Adliye Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : .... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi, sadece davacının istinaf başvurusunu değerlendirmiş, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ancak davalı vekilinin katılma yolu ile istinaf başvurusu hakkında bir değerlendirme yapmamıştır.
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Hukuk Mahkemelerinin kesin olduğu yasalarla belirtilenler dışındaki kararlarının kanun yolu denetimi 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihine kadar sadece Yargıtay tarafından 'Temyiz yolu ile' yapılmakta iken 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçirilmesi üzerine kanun yolu denetimi iki kademeli hale gelmiştir. Başka bir deyişle İlk Derece Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinden sonra verdiği kararlara karşı doğrudan temyiz yolu kapatılmıştır.
6100 sayılı HMK.daki yeni düzenleme ile getirilen istinaf kanun yolu, İlk Derece Mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur.
İstinaf kanun yolunun uygulanması durumunda, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulacak, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulabilecektir.
Yeni kanun yolu sistemine göre yargılama üç aşamalı olacaktır. Önce İlk Derece Mahkemesinde İlk Derece yargılaması yapılarak karar verilecek, ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi yapılacak, son olarak da Yargıtay’da temyiz incelemesi yapılacaktır.
Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusu üzerine ya tarafın istinaf başvurusunu usulden/esastan reddedecek, yada İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak yeni bir karar verecektir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın yada istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni karar verilmesi halinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusu değerlendirilmeyen taraf açısından ortada temyiz edilebilecek, yada temyiz dilekçesi verilmiş ise Yargıtay tarafından O taraf açısından temyizen incelenebilecek bir karar yoktur.
Somut uyuşmazlıkta;
Davacı vekili davalı aleyhine “feshin geçersizliğine ve işe iadesine“ karar verilmesini talebi ile dava açmıştır.
Davalı işveren vekili feshin haklı olduğunu savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…feshin geçerli nedene dayandığı…” gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’ nin kararını davacı vekili “feshin geçerli nedene dayanmadığı“ gerekçesi ile istinaf etmiş,
Davalı vekili de İlk Derece Mahkemesi’ nin kararını 03.11.2017 tarihli “istinafa cevap dilekçesi ve karşı istinaf başvurusu” başlıklı dilekçesi ile “feshin haklı olduğu“ gerekçesi ile KATILMA YOLUYLA İSTİNAF ETMİŞTİR.
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararı incelendiğinde;
Bölge Adliye Mahkemesince sadece davacının istinaf başvurusunu değerlendirmiş, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ancak davalı vekilinin katılma yolu ile istinaf başvurusu hakkında bir değerlendirme yapmamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı incelendiğinde, ilgili Dairenin sadece davacının istinaf başvurusunu değerlendirdiği, ancak davalının katılma yolu ile yaptığı istinaf başvurusu hakkında olumlu olumsuz bir karar vermediği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusu değerlendirilmeyen davalı açısından ortada temyizen incelenebilecek bir karar yoktur.
Bu nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin kararının DAVALININ KATILMA YOLU İLE YAPTIĞI İSTİNAF BAŞVURUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN BOZULMASI GEREKMİŞTİR.
SONUÇ:
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nin temyiz edilen kararının yukarıda açıklanan nedenden dolayı BOZULMASINA, dava dosyasının gereği için Bölge Adliye Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.