9. Hukuk Dairesi 2016/3017 E. , 2019/12387 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2016/3017 E. , 2019/12387 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 2004 yılı ortalarından 25/09/2012 tarihine kadar, davalı şirket bünyesinde, önce 6 ay kadar stajer şef, bilahare “satış şefi” unvanı ile sigortalı işçi statüsünde çalıştığını, iş akdi işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalı şirket tarafından yapılan iş akdinin feshinin, haksız ve geçersiz olduğunun Gebze 3.İş Mahkemesinin 02/05/2013 tarihli, 2012/470 Esas ve 2013/164 Karar sayılı ilamı ile karar altına alındığını ve bu kararın kesinleştiğini, kesinleşen ilam gereği, işveren davalıya yapılan müracaat neticesinde, müvekkilinin işe alınmadığını, mahkemece tayin edilen tazminatların eksik olarak ödendiğini, davalı şirketin çalıştığı süre boyunca müvekkilinin haftalık çalışma süresinin üzerinde çalıştırıldığını ancak fazla mesailerini talebe rağmen vermediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı,prim alacağı,fazla çalışma alacağı,genel tatil alacağı, yıllık izin alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satış şeflerinin yaptığı işin, ilaç temsilcilerinin yaptığı işle de büyük benzerlik gösterdiğini, hiçbir yöneticinin bir satış şefine işyerinden neden erken ayrıldığı konusunda bir soru sormayacağı gibi, satış şeflerinin de haftalık ve aylık programlarını kendilerinin yaptığını, rutin ziyaretlerini yapmakta, sahada müşteri ile birebir görüşmekte olduklarını, bu şekilde çalışan satış şeflerinin, sabit bir maaş ve ikramiye yanında, yaptıkları satışın durumuna göre, “Satış Hedef Primi” olarak adlandırılan bir prim almakta olduklarını, dolayısıyla, davacının da belirlenen kurallar dahilinde, yaptığı satışlar için, bu prime hak kazandığı aylarda, değişen oranlarda “Satış Hedef Primi” almış olduğunu, bordroları incelendiğinde, davacının satış hedef primi aldığı ayların görüleceğini, kendi çalışma saatlerini kendisi belirlemekte ve bunun sonucunda da gelirini arttırmakta olduğunu, davacının unvanı dolayısıyla kendi mesai saatini kendisinin belirlediği, yasal süresi içinde davacıya 22/10/2013 tarihinde 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve sair haklar için 16.172,48 TL, 5 aylık işe başlatmama tazminatı olarak 18.002,13 TL, kıdem tazminatı olarak 26.262,64 TL, ihbar tazminatı olarak 7.550,93 TL, Asgari Geçim İndirimi 265,93 TL, faiz 59,03 TL olmak üzere toplam 68.343,18 TL’nin davacı vekilinin hesabına ödendiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle; SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacının, Gebze 3. İş Mahkemesinin 2012/470 E sayılı dava dosyasıyla davalı şirket aleyhine işe iade istemli menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, temyiz incelemesi sonucunda davanın onanarak 10/09/2013 tarihinde kesinleştiği, davacının süresi içinde işe başlamak üzere yaptığı başvurusuna, davalının işe başlatılmayarak karar konu alacakların davacıya ödeneceğinin 25/10/2013 tarihinde noter marifetiyle bildirildiği, bunun üzerine davacının fark kıdem ve ihbar tazminatı ile işçi alacaklarına ilişkin işbu davayı açtığı, davacının Geleneksel Kanal Satış Müdürlüğünün organizasyonel yapısı içinde alt kademe yöneticisi olarak yer aldığı, çalışma saatlerini kendisinin belirleyebileceği bir görevde olmadığı, mesai konusunda bir üst düzey yöneticiye bağlı olduğu, tanık anlatımları ve ücret bordrolarına göre davacının ücret ve ilaveten satış hedef primi karşılığında çalıştığı anlaşılmış olup dinlenen tanık beyanlarına göre davacının haftada altı gün 07:30 ila 17:30 saatleri arasında çalıştığı, dinlenme süreleri mahsup edildiğinde davacının haftada 15 saat fazla çalışmasının bulunduğu, ödenen primler mahsup edildiğinde davacının net 21.843,60 TL alacağı olduğu, %30 hakkaniyet indirimi yapıldığında15.290,58 TL fazla mesai alacağının olduğu tespit edildiği,hakeza davacının, dini bayramların ilk 2 günü hariç çalıştığı buna göre 2.715,69 TL genel tatil alacağının %30'u hakkaniyet gereği indirildiğinde davacının 1.900,69 TL alacağının bulunduğu tespit edildiği, davacıya yapılan ödeme miktarına göre, boşta geçen süre alacağının ve işe başlatmama tarihindeki davacının ücretinin emsal işçi ücretlerindeki artışa göre hesaplanmasıyla davacının fark işe başlatmama alacağının bulunmadığı, 13/05/2015 tarihli kök raporla 07/05/2015 tarihli ek rapor hükme esas alınmış, kıdem tazminatı, genel tatil ve boşta geçe süre alacakları yönünden birbiriyle uyumlu kök ve ek rapor doğrultusunda; ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve yıllık izin alacağı yönünden ek rapor doğrultusunda; fazla çalışma alacağı yönünden de kök rapor doğrultusunda ancak davada ıslah olmadığından taleple bağlı kalınarak dava dilekçesindeki miktarlar nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi arttıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının satışına bağlı prim almadığı, satış elemanlarının amiri konumunda olup, kendisi tarafından gerçekleştirilen değil altında çalışan elamanlar tarafından gerçekleştirilen satışlar üzerinden prim aldığı dolayısıyla primin mesaisine bağlı olarak arttığından söz edilemeyeceği gözetildiğinde; prim ve fazla mesai ücreti alacaklarının birbirinden bağımsız değerlendirilmesi gerekirken ödenen primlerin hesaplanan fazla mesaiden düşülerek fazla mesai alacağının belirlenmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 28/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 2004 yılı ortalarından 25/09/2012 tarihine kadar, davalı şirket bünyesinde, önce 6 ay kadar stajer şef, bilahare “satış şefi” unvanı ile sigortalı işçi statüsünde çalıştığını, iş akdi işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalı şirket tarafından yapılan iş akdinin feshinin, haksız ve geçersiz olduğunun Gebze 3.İş Mahkemesinin 02/05/2013 tarihli, 2012/470 Esas ve 2013/164 Karar sayılı ilamı ile karar altına alındığını ve bu kararın kesinleştiğini, kesinleşen ilam gereği, işveren davalıya yapılan müracaat neticesinde, müvekkilinin işe alınmadığını, mahkemece tayin edilen tazminatların eksik olarak ödendiğini, davalı şirketin çalıştığı süre boyunca müvekkilinin haftalık çalışma süresinin üzerinde çalıştırıldığını ancak fazla mesailerini talebe rağmen vermediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı,prim alacağı,fazla çalışma alacağı,genel tatil alacağı, yıllık izin alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satış şeflerinin yaptığı işin, ilaç temsilcilerinin yaptığı işle de büyük benzerlik gösterdiğini, hiçbir yöneticinin bir satış şefine işyerinden neden erken ayrıldığı konusunda bir soru sormayacağı gibi, satış şeflerinin de haftalık ve aylık programlarını kendilerinin yaptığını, rutin ziyaretlerini yapmakta, sahada müşteri ile birebir görüşmekte olduklarını, bu şekilde çalışan satış şeflerinin, sabit bir maaş ve ikramiye yanında, yaptıkları satışın durumuna göre, “Satış Hedef Primi” olarak adlandırılan bir prim almakta olduklarını, dolayısıyla, davacının da belirlenen kurallar dahilinde, yaptığı satışlar için, bu prime hak kazandığı aylarda, değişen oranlarda “Satış Hedef Primi” almış olduğunu, bordroları incelendiğinde, davacının satış hedef primi aldığı ayların görüleceğini, kendi çalışma saatlerini kendisi belirlemekte ve bunun sonucunda da gelirini arttırmakta olduğunu, davacının unvanı dolayısıyla kendi mesai saatini kendisinin belirlediği, yasal süresi içinde davacıya 22/10/2013 tarihinde 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve sair haklar için 16.172,48 TL, 5 aylık işe başlatmama tazminatı olarak 18.002,13 TL, kıdem tazminatı olarak 26.262,64 TL, ihbar tazminatı olarak 7.550,93 TL, Asgari Geçim İndirimi 265,93 TL, faiz 59,03 TL olmak üzere toplam 68.343,18 TL’nin davacı vekilinin hesabına ödendiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle; SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacının, Gebze 3. İş Mahkemesinin 2012/470 E sayılı dava dosyasıyla davalı şirket aleyhine işe iade istemli menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, temyiz incelemesi sonucunda davanın onanarak 10/09/2013 tarihinde kesinleştiği, davacının süresi içinde işe başlamak üzere yaptığı başvurusuna, davalının işe başlatılmayarak karar konu alacakların davacıya ödeneceğinin 25/10/2013 tarihinde noter marifetiyle bildirildiği, bunun üzerine davacının fark kıdem ve ihbar tazminatı ile işçi alacaklarına ilişkin işbu davayı açtığı, davacının Geleneksel Kanal Satış Müdürlüğünün organizasyonel yapısı içinde alt kademe yöneticisi olarak yer aldığı, çalışma saatlerini kendisinin belirleyebileceği bir görevde olmadığı, mesai konusunda bir üst düzey yöneticiye bağlı olduğu, tanık anlatımları ve ücret bordrolarına göre davacının ücret ve ilaveten satış hedef primi karşılığında çalıştığı anlaşılmış olup dinlenen tanık beyanlarına göre davacının haftada altı gün 07:30 ila 17:30 saatleri arasında çalıştığı, dinlenme süreleri mahsup edildiğinde davacının haftada 15 saat fazla çalışmasının bulunduğu, ödenen primler mahsup edildiğinde davacının net 21.843,60 TL alacağı olduğu, %30 hakkaniyet indirimi yapıldığında15.290,58 TL fazla mesai alacağının olduğu tespit edildiği,hakeza davacının, dini bayramların ilk 2 günü hariç çalıştığı buna göre 2.715,69 TL genel tatil alacağının %30'u hakkaniyet gereği indirildiğinde davacının 1.900,69 TL alacağının bulunduğu tespit edildiği, davacıya yapılan ödeme miktarına göre, boşta geçen süre alacağının ve işe başlatmama tarihindeki davacının ücretinin emsal işçi ücretlerindeki artışa göre hesaplanmasıyla davacının fark işe başlatmama alacağının bulunmadığı, 13/05/2015 tarihli kök raporla 07/05/2015 tarihli ek rapor hükme esas alınmış, kıdem tazminatı, genel tatil ve boşta geçe süre alacakları yönünden birbiriyle uyumlu kök ve ek rapor doğrultusunda; ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve yıllık izin alacağı yönünden ek rapor doğrultusunda; fazla çalışma alacağı yönünden de kök rapor doğrultusunda ancak davada ıslah olmadığından taleple bağlı kalınarak dava dilekçesindeki miktarlar nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi arttıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının satışına bağlı prim almadığı, satış elemanlarının amiri konumunda olup, kendisi tarafından gerçekleştirilen değil altında çalışan elamanlar tarafından gerçekleştirilen satışlar üzerinden prim aldığı dolayısıyla primin mesaisine bağlı olarak arttığından söz edilemeyeceği gözetildiğinde; prim ve fazla mesai ücreti alacaklarının birbirinden bağımsız değerlendirilmesi gerekirken ödenen primlerin hesaplanan fazla mesaiden düşülerek fazla mesai alacağının belirlenmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 28/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.