9. Hukuk Dairesi 2019/4078 E. , 2019/11306 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2019/4078 E. , 2019/11306 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; aylık ücretin 15.000,00 TL. olarak kararlaştırıldığı taraflar arasındaki 18.11.2013 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde, ilk iki yıl için karşılıklı fesih yasağı getirildiğini ve bunun kalan süre ücreti kadar cezai şart yaptırımına bağlandığını, İş Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca ücretin aylık dışında diğer ücretlerini de kapsadığını ve bu nedenle cezai şartın hesaplanmasında sözleşmede yer verilen diğer ödemelerin nazara alınması gerektiğini, davalının 10.12.2013’de iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini iddia ederek; 50.000,00 TL. cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ... 7. İş Mahkemesi’nin 2014/856 Esas sayılı dosyasında ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/3 maddesi uyarınca 6 aylık ücret tutarı olan 90.000,00 TL. alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 22 gün çalıştıktan sonra iş sözleşmesinin feshedildiğini, buna karşılık 24 aylık ücret tutarında cezai şart talep ettiğini, cezai şartın belirli süreli iş sözleşmelerine özgü olduğunu, sözleşmenin belirli süreli kabul edilse bile 22 gün ... için 24 aylık ücretin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemenin ilk kararı, Dairemizin 04/10/2018 tarih ve 2018/7554 Esas, 2018/17440 Karar sayılı ilamıyla “1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı işverenin davacı işçinin iş akdini haklı neden olmaksızın feshettiğinin anlaşılması nedeniyle davacı lehine sözleşmede öngörülen cezai şarta hükmedilmesi yerinde ise de, cezai şart miktarının fahişliği karşısında mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 182/son maddesi gereğince uygun oranda bir takdiri indirime gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Haksız fesih tazminatı karar gerekçesinde de belirtildiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/3. maddesi kapsamında, tamamen hâkimin takdirine bağlı bir tazminat olup, bu tazminatın hangi sebeplerle kabul edildiğine ilişkin somut bir gerekçe, oluşturmamıştır. Diğer taraftan haksız fesih tazminatına hükmedilmesine ilişkin madde gerekçesinde ve gerekse doktrinde belirtilen somut uyuşmazlığın bütün durum ve koşullarına ilişkin özel sebeplerin bulunduğu da dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Bu nedenlerle haksız fesih tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Yerel mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, niteliği itibariyle belirsiz alacak davasının bir türü olan külli tespit kısmi eda davası olarak açılmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması, kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Açıklanan nedenle cezai şart alacağına dava ve ıslah (talep artırım) ayrımı yapılmaksızın dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK.nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) SONUÇ:
Hüküm fıkrasının 1 numaralı maddesinin 1 numaralı fıkrasının 1 numaralı bendinin çıkartılarak yerine;
1-174.500,00 TL. net cezai şart alacağından, 50.000,00 TL.'sinin sine dava tarihi olan 10/02/2014 tarihinden, kalan 124.500,00 TL.sinin ıslah tarihi olan 03/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/ 8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 16.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; aylık ücretin 15.000,00 TL. olarak kararlaştırıldığı taraflar arasındaki 18.11.2013 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde, ilk iki yıl için karşılıklı fesih yasağı getirildiğini ve bunun kalan süre ücreti kadar cezai şart yaptırımına bağlandığını, İş Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca ücretin aylık dışında diğer ücretlerini de kapsadığını ve bu nedenle cezai şartın hesaplanmasında sözleşmede yer verilen diğer ödemelerin nazara alınması gerektiğini, davalının 10.12.2013’de iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini iddia ederek; 50.000,00 TL. cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen ... 7. İş Mahkemesi’nin 2014/856 Esas sayılı dosyasında ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/3 maddesi uyarınca 6 aylık ücret tutarı olan 90.000,00 TL. alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 22 gün çalıştıktan sonra iş sözleşmesinin feshedildiğini, buna karşılık 24 aylık ücret tutarında cezai şart talep ettiğini, cezai şartın belirli süreli iş sözleşmelerine özgü olduğunu, sözleşmenin belirli süreli kabul edilse bile 22 gün ... için 24 aylık ücretin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemenin ilk kararı, Dairemizin 04/10/2018 tarih ve 2018/7554 Esas, 2018/17440 Karar sayılı ilamıyla “1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı işverenin davacı işçinin iş akdini haklı neden olmaksızın feshettiğinin anlaşılması nedeniyle davacı lehine sözleşmede öngörülen cezai şarta hükmedilmesi yerinde ise de, cezai şart miktarının fahişliği karşısında mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 182/son maddesi gereğince uygun oranda bir takdiri indirime gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Haksız fesih tazminatı karar gerekçesinde de belirtildiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/3. maddesi kapsamında, tamamen hâkimin takdirine bağlı bir tazminat olup, bu tazminatın hangi sebeplerle kabul edildiğine ilişkin somut bir gerekçe, oluşturmamıştır. Diğer taraftan haksız fesih tazminatına hükmedilmesine ilişkin madde gerekçesinde ve gerekse doktrinde belirtilen somut uyuşmazlığın bütün durum ve koşullarına ilişkin özel sebeplerin bulunduğu da dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Bu nedenlerle haksız fesih tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Yerel mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, niteliği itibariyle belirsiz alacak davasının bir türü olan külli tespit kısmi eda davası olarak açılmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması, kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Açıklanan nedenle cezai şart alacağına dava ve ıslah (talep artırım) ayrımı yapılmaksızın dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK.nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) SONUÇ:
Hüküm fıkrasının 1 numaralı maddesinin 1 numaralı fıkrasının 1 numaralı bendinin çıkartılarak yerine;
1-174.500,00 TL. net cezai şart alacağından, 50.000,00 TL.'sinin sine dava tarihi olan 10/02/2014 tarihinden, kalan 124.500,00 TL.sinin ıslah tarihi olan 03/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/ 8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nispi temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 16.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.